Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber

Fatih Aktüel

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
Bu yazı 148 kez okundu.
Yazının Tarihi :   27 Haziran 2025 - 11:50:12

ARTIK ŞAŞIRMAYALIM LÜTFEN

Büyüt
Küçült
ARTIK ŞAŞIRMAYALIM

Şerif Ali Minaz

Kütahya'nın Simav ilçesinde doğdu. İlköğrenimini köyünde, orta öğrenimini Bursa’da, yüksek okulu da İstanbul’da bitirdi. Öğretmen olarak başladığı memuriyet hayatına önce İznik Lisesinde, daha sonra da İstanbul Eyüp Sultan, Kabataş Erkek, Beşiktaş kız, Pertevniyal Akşam Liselerinde devam etti. 1997 yılında Davutpaşa Akşam Lisesinden emekli oldu. Şişli Terakki Lisesi ve Özel Beyoğlu İtalyan Lisesinde de(1985-2005) ücretli olarak görev yaptı. Bir TV. Kanalında, “Yarınlara Doğru” adlı sohbet programını hazırladı ve sundu. Fatih Aktüel.com’da haftalık yazım hayatına devam etmekte.

 


  İnsan ve Satır Varsa


   Değerli okuyucu, daha önceleri “O sahabeler Bizi Şaşırtıyor” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Ama zaman ilerledikçe ve karşımızda insan varsa şaşırmamayı da öğreniyoruz; söz konusu insan, peygamber terbiyesinden geçmiş bir sahabe bile olsa, artık şaşırmıyoruz. Çünkü,“Bir yerde insan varsa, SORUN vardır; satır varsa, YORUM vardır.”diyor ve bu kuralı hayatımızda kendimize rehber ediniyoruz.


   Birileri, bu kuralı unutup, bazı sahabelerin hayatlarını örnek göstererek, İslâm’a ve inançlarımıza da dil uzatma cüretinde bulunabiliyorlar. İnsan denilen bu varlığın, her an değişebileceği; inanç ve düşüncelerinin sabahtan akşama, akşamdan sabaha bir artı, bir eksiye dönüşebileceği gerçeğini görmüyorlar. Bizler bu gerçeği bildiğimiz için şu ayeti okuyarak dua etmeyi, Rabbimize sığınmayı alışkanlık haline getirmişizdir.:


“Rabbenâ lâ tüzığ kulûbenâ ba’de iz hedeytenâ veheb lenâ min ledünke rahmeh. İnneke entel vehhâb.”


Rabbimiz! Bizi doğru yola ulaştırdıktan sonra kalplerimizi eğriltme! Bize katından merhamet ver! Şüphesiz ki bolca veren yalnızca Sensin. (Âli-İmrân 3/8)


      O, Vahiy Kâtiplerinden Biriydi


   Onun gerçek adı, Abdullah bin Sa’d bin ebu Serh idi. Ne zaman Müslüman olduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte o, İlk vahiy kâtipleri arasında yer alıyordu. Babası, müşriklerin önde gelenlerindendi. Oğul Abdullah ise Müslüman olduktan sonra, Medine’ye hicret etti. Ne yazık ki, bir müddet sonra irtidad edip tekrar Mekke müşriklerinin arasına döndü, onların, İslâm ve Müslümanlar aleyhindeki çalışmalarını desteklemeye başladı.


   Gün geldi, devran döndü; Mekke, Müslümanlarca fethedildi. Allah Resul’ü (s.a.v.), herkesin serbest olduğunu, evlerine dönebileceğini söyledi ama bazı isimleri de kanı heder edilenler arasında saydı ve bunlar arasında Abdullah da vardı.


      O, Özürde ve Şehadette Gecikmedi


     Hz. Osman, Abdullah b. Sa’d’ın sütkardeşiydi. Abdullah, can korkusuyla ona sığındı, yapıp ettiklerinden çok pişmanlık duyduğunu söyledi ve ondan, kendisinin affedilmesi için Hz. Peygamber’e götürmesini rica etti. Birlikte çıktılar Allah Resulü’nün huzuruna. Hz. Peygamber (s.a.v)de, Osman’ın ricası üzerine, kısa bir tereddütten sonra Abdullah’ı affetti.


        Yetenekli Bir İnsandı


     Ama o, bu yeteneklerini yeterince yerli yerinde kullanamıyor ve Tevbe kapısına sığınıyordu.


   Hz. Ömer zamanında Amr b. Âs’la birlikte Mısır’ın fethine katıldı ve onun devrinde Saîd bölgesinde (Yukarı Mısır) valilik yaptı.


 Gün geldi, İfrîkıye’nin fethiyle görevlendirildi. Sübeytıla’da, Gregorios karşısında büyük bir zafer kazanarak Kartaca bölgesini fethetti, Kayrevan şehrinin kurulduğu yere kadar ulaştı ve pek çok ganimet ele geçirdi. Abdullah b. Zübeyr, Abdullah b. Ömer ve Abdullah b. Amr’ın da büyük kahramanlıklar gösterdiği bu savaş “Abdullahlar Savaşı” (Harbü’l-Abâdile) adıyla meşhur oldu.


  Ve yine gün geldi, o, Muâviye’nin Kıbrıs üzerine gönderdiği orduya yardımcı oldu. Diğer taraftan, Bizans donanmasıyla Finike (Antalya) açıklarında kazandığı Zâtüssavârî adı verilen deniz savaşının komutanı da oydu.


  Ve bu Abdullah, Bizans İmparatoru II. Konstans’ın, Kuzey Afrika’daki İslâm hâkimiyetine son vermek üzere hazırladığı büyük bir donanmayı perişan eden kumandan oldu. Bizans’ın o donanması, öyle bir donanmaydı ki, uzaktan gözlendiğinde gemilerinin direkleri, âdeta bir orman görünümünü andırıyordu. Abdullah b. Sa‘d kumandasındaki İslâm ordusu, işte bu Bizans donanmasını tamamen imha etti ve komutan II. Konstans ise ancak yaralı olarak kurtulabildi.


   Bunca Zaferlere Rağmen


    Onun bunca becerisine, kahramanlıklarına rağmen Mısır halkı, Abdullah’ın Mısır’a vali olmasını tasvip etmediler ve bunu halifeye bildirdiler. Çünkü onun, vaktiyle irtidad etmiş olması, geçmiş hayatında siyah bir leke olarak görünüyordu.


  Ve Gün Geldi


 Koskoca bir ömür, Hicaz bölgesinde; Mekke ve Medine’de, Mısırda tükenip gitti. Takvimler,  656 yılını gösterirken Abdullah,  Askalân veya Remle denilen mekânda can emanetini Rabbine teslim etti. Vahiy kâtipliği yapan bu Abdullah, Hz. Peygamber’den sadece bir hadis rivayet etti. Hatasıyla, sevabıyla bu fani dünyadan baki âleme göç eyledi. Allah rahmetiyle kucaklasın onu, mekânı cennet olsun.

E-Posta ile Yolla
Sayfayı Yazdır
Sosyal Paylaşım
Google
Blogger
Tumbir
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
Bu habere ilk yorumu siz yapın.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR



Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Fatih Aktüel | https://www.fatihaktuel.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2024 - 2025