sqq@qq.com

GAZİ PARKI

Masumane ağaç, böcek eylemi olarak başladığı söylenen gezi eylemi, gerçekten de öyle masum olabilir ama pusuda bekleyen özgürlük budalaları ve kafalarını çirkin ideolojilere hapsetmiş, özünü unutmuş, zarar-ziyan dostu maşalar ve kirli emelli akbaba sürüsünün, iyi niyetli her eylemde sahneye çıkıp olayları nerelere sürükledikleri açıkça görülmektedir. Bunlar daha önce de sahne almışlardı. ÖDTÜ,1Mayıs v.b

Gezi Parkı rüzgarıyla gemisini hareket ettirmeye çalışan Ermeniciler de ağaç eylemindeydi ama adamların söylediği tek şey “H.Dink, ve Türkler Ermenileri katletti” Kimin kimi katlettiği ortada Türk Devleti “Ortak tarih komisyonu kuralım” diyor ama Erivan yanaşmıyor. Belgeler ortaya konunca bunların ne mal oldukları ortaya çıkacak. Ey! Ermeniciler Asala terör örgütünün yaptıkları ve Rus ağabeylerinizle Hocalı’da neler yaptığınız ortada… Ayrıca bu ülkede bu lafları söyleyebiliyorsanız katledilmediğinizin en büyük kanıtıdır. Mademki yeşil (ağaç) Ermenici olarak çıktılarız meydana, en azından birkaç kelimede ağaçla ilgili bir şey söyleyin.

O kadar direnişçi (!) olurda S.S.Önder olmaz mı nerede bir zarar nitelikli eylem varsa bu adam önde, zaten adamın soyadı önder. Her halde orayı tiyatro salonu zannetti, hazır seyircide bulmuşken oynadı oyununu. Acaba bir gün S.S.Ö’yü “Doğu Türkistan’da Uygur Türkleri katlediliyor” diye Çin Konsolosluğuna siyah çelenk bıraktığını görür müyüz dersiniz. Hani ben Türk’üm diyor ya kendisi. Bırakmazsa da Mao’dan çekiniyor demektir.

Sosyal medyayı art niyetli şahısların nasıl kullandığı ise 2011 yılında yaşanan bir iş kazasına ait bir fotoğrafı “polis panzerinin ezdiği iddia edilen vatandaş” olarak vermesi ve Gezi Parkı eylemleri için Boğaz Köprüsü’nden Avrupa yakasına geçiş yapan bir grubu kalabalık göstermek için Avrasya Maratonu’nda binlerce kişinin köprüden geçtiği anın fotoğrafını kullanması ayrıca orantısız güç kullandı denen polis için “Police” yazan üniformalı polis fotoğraflarını kullanması (polisin biri zenci ) İşte bu kadar yalancı bunlar.

Sol görüşlü (taşıdıkları pankartlardan belli) ve masum çevre (ağaç) eylemcileri soruyorum sizlere, PKK çadırının işi ne orada, neden onlara tepki göstermediniz. Hani Mustafa Kemal’in askeriydiniz. Mecliste (Ulusalcılar) hem PKK uzantılarına laf atıyorsunuz hem de meydan da yan yana duruyorsunuz. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.

Maddi zarar milyonları geçmiş.Bunları kimler yaptıysa tespit edilmeli ve zarar onlara ödetilmeli. Neden benim vergimle tekrar yapılsın, onarılsın yıkılan yerler.

Türkiye, dış politikada Davutoğlu Hoca’yla belli bir saygınlığa erişmişken, IMF’ye borç bitmişken hatta borç verecek konuma gelmişken, hiçbir uluslar arası kuruluş sıkıştıramayacak duruma doğru ilerlerken ekonomik anlamda…neden bu olaylar ülkemizi itibarsızlaştırsın.

Tarihi kökleri ve yine tarihi bir devlet geleneği olan bu ülke, tencereyle, tavayla, gürültüyle, patırtıyla, yakarak, yıkarak yıkılacak bir ülke değil. Ancak zarar verirsin. Öyle de oldu. O zarar seni de kapsıyor. Ne istiyorsan, kimi istiyorsan yumruğunu oraya buraya vurarak değil, sandığa vurarak söyle. Sandıkta göster kendini.

TRT -1’de yayınlanan “Bir Yastıkta” dizisinin oyuncuları Gezi Parkı eylemlerine destek verdi. Yine TRT dizilerinden”Seksenler ile Leyla ve Mecnun” dizilerinin bazı oyuncuları destek verdi. Ben ağaççılara destek vermeyin demiyorum ama orada terörist başı resimleriyle koşanlarla, Türk bayrağını yakanlarla, Ermenicilerle ve niceleriyle yan yana olamazsınız. Çünkü TRT devlet kurumu benim vergimle sizlere para ödüyor.

Bir başka diziciler ise yüzyılın muhteşem çakma Kanuni’si Halit Ergenç ve eşi B.Korel, komiserimiz Behzat ç.Erdal Beşikçioğlu, Alabora çifti, Kuzey mi güney mi bilemem, kıvanç duyarsınız veya duymazsınız ama tatlıtuğların Kıvanç’ta konuk oyuncu olarak yerini almış. Bingöllü Yavuz da sahnede hazır bulunmuş… Ve niceleri. Ey! Sanatçılar, oradaki marjinallerle aynı görüşte olabilirsiniz ama sizin sanatçı kimliğiniz var. Ve sizleri her türlü görüşten insan izliyor. Şunu biliyoruz ki bu milletin kutsal saydığı değerlere hakaret edenlere destek verdiniz.

Eylemi marjinalleştirenlerin çoğu sol kanat oyuncuları bu oyuncular Türkiye’ye her yönüyle zarar verecek, gelişmesini engelleyecek, itibarsızlaştıracak nerede bir eylem varsa bunlar her zaman sahadalar. İşte oyuncu kadroları, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), İşçi Partisi (İP), Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP), Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP), Emek Partisi (EMEP), Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP), Türkiye Komünist İşçi Partisi, (TKİP), Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi’nin (ESP) önderliğinde cereyan eden olaylar DHKP-C, KESK, Halk Cephesi, Mücadele Birliği Platformu, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Sosyalist Dayanışma Platformu, Atatürkçü Düşünce Derneği, Türkiye Gençlik Birliği ve bu düşüncedeki sanatçılar. Her halde Lenin, Stalin, Mao, Troçki, Enver Hoca… Bizimkiler ortalığı karıştırdı diye sevinmiştir derin uykularındaki rüyalarında.

Taksim Gezi Parkı’na destek için Anadolu’nun birçok yerinde eylemler yapıldı. Ben şuna inanıyorum ki eylemcilerin %90’ı Gezi Parkı’nı bilmiyorlardır. Adam Tunceli’de eylem yapıyor sorsanız Gezi Parkı’nı bilmiyordur. Gerçi Tunceli’de de tescilli terörist H.Aygün önderlik etmiş.

Haberleri izlerken bir kanalda adamın biri açıklama yapıyor. Adam “3.Havaalanı ve 3.Köprü yapılmasın, Hidroelektrik Santralleri (HES) kaldırılsın, Kanal İstanbul projesi iptal edilsin” diyor. Tamam, ağaç kesilmesin, anladık, AMV yapılmasın, anladık. Ama bu densiz ne diyor. Şu olmasın bu olmasın. Allah aşkına bırakın da ata bir nal çakılsın.

Ağaç bahanesiyle yapılan eylemin ardında “Kürtaj doğum kontrol yöntemi değildir, bebekleri öldürmeyin denmesi mi? Kur’an’ın okullarda seçmeli ders olmasına mı? Göktürk iki uydusunun yapılmasına mı? Yerli savaş uçağımızın tasarım çalışmalarına başlanmasına mı? Yerli otomobil yapma kararlılığına mı? Türkiye’nin kurduğu, Türkiye, Azerbaycan, Kırgızistan ve Moğolistan’dan oluşan, dünyanın ödünü patlatan Turan ordusunun kurulmasına mı? Yoksa Namaz kılan bir cumhurbaşkanı ve bir başbakan olması mı?” karşı yapıldı bu eylem.

Arap ülkelerine model olarak gösterilen Türkiye bu haldeki görüntüsüyle ve Batı’nın çarpıtıcı haberleriyle sanki Arap Baharı gibi nitelendirilerek, bir nevi Araplara “ siz bu haldeki Türkleri mi model alıyorsunuz” imajı oluşturulmaya çalışılıyor. Yoksa rol modelliğimiz yara mı aldı. Baksanıza Esad bile “Türkiye güvensiz ülke” diyormuş.

Avrupa Birliği Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füller, Taksim Gezi Parkı Platformu ile bir araya gelmiş. Ya Allah aşkına sen kimsin dış kapının mandalı bile değilsin. Birde Türkiye aleyhine olumsuz olumsuz mesaj atıyormuş. Gerçi bakan Bağış kendisiyle ilgilenmiş.

Eylemcilerin bazılarının tişörtlerinde "#OCCUPYTURKEY" yazısı yazıyordu. Şöyle bir alıntı yapayım. “ İşgal etmek anlamına gelen "Occupy" ilk kez 2011’de Wall Street’teki eylemler için kullanılan bir simge oldu. Wall Street eylemlerinin başını Otpor ve Canvas adlı oluşumlar çekiyordu. Otpor, ilk kez Balkanlar’da ortaya çıkmış Bu oluşum daha sonra isim değiştirerek farklı ülkelerdeki sivil operasyonlarda da kullanılmak üzere Canvas adını aldı. Taksim için ilk başta "DirenAnadolu" olarak devreye sokulan uzantı eylemler başladığında da #DirenGeziParkı etiketiyle en etkili mecralardan biri haline geldi.” Görüyorsunuz durumu. Bu tür oluşumlar geçmiş dönemde olmuş olan Turuncu Devrim ve Arap Baharı’nı örgütleyen Occupy, Otpor/Canvas olmuştur. Yine ODTÜ eylemlerini de yönlendirmeye çalıştılar.

Gezi Parkı’ında Pontuscular, Lenin-stalin Rusları, Venizelos’un çocukları, Kızıldereli Canileri, Sahtekar ve asalak millet Ermeni uzantıları, Hitler’in torunları, Humeyni evlatları, Theodor Herzl’in tefecileri… ve niceleri oradaydılar. Adamların tek amacı Türkiye’yi karmaşaya sürüklemek ve bu milletin ayağa kalkmasını, doğrulmasını engellemek. Bizdeki uzantıları da maalesef kraldan fazla kralcı oldular. Çok affedersiniz ama bu uzantılar bir gün yaralı parmağa işerler mi?

ABD kanalı CNN, Taksim’den 4 muhabirle 9 saat aralıksız yayın yapıyor. Hiçbir sansür yok. Türk basını dış ülkede içeri alınmaz. G-8 eylemlerinde yayın yaptırılmaz. CNN, Türkiye’de adeta savaş var gibi yayın yapması, muhabirlerinin uzun süre gaz maskesi takarak konuşmaları ve CNN’in bağlandığı Erdoğan’ın başdanışmanı İ.Kalın’ın konuşmasını kesmesi nasıl bir oyun olduğunu gösterdi. Başta CNN olmak üzere Batı menşeli yazılı ya da görsel basın,2005’te Fransa’nın arka sokaklarında Müslümanlara yapılan zulmü ve yine Fransa varoşlarındaki yangınları, Almanya’daki Türk evlerinin yakılıp yıkılmasını, Rum tarafındaki yakıp yıkmaları, Portekiz’deki, İspanya’daki işsizlik ayaklanmalarını, Arakan’daki Müslüman katliamını, Suriye’deki vahşeti, bugünlerde gerçekleşen İngiltere’deki G-8 Zirvesi eylemcilerine neler yapıldığını neden göstermezler. Bu oyunu herkes görüyor ama bizim dev-ciler göremez ya da görmek istemez.

Kim ne derse desin Ak Parti Erdoğan’ın şahsında birçok seçim kazazındı ve birçok iş başardı. Hatta ve hatta etrafında bir sürü çakal, götürücü, ihaleci olmasına rağmen. Şu gerçeği de söyleyelim. Atatürk, Menderes ve Özal’dan sonra gelmiş en dirayetli siyasetçi.

SONUÇ

Dış güçlerin desteği ve içerideki uzantıları ile bu tür olaylara destek vererek ve kaşıyarak Türkiye’yi kendi kabuğuna hapsetmek ve kendi içindeki sorunlarıyla uğraştırarak çevresinde, komşularında, Türk dünyasında, Ortadoğu da, Kafkaslarda, Balkanlarda, Arap dünyası ve İslam coğrafyası v.b gibi yerlerdeki uluslararası sorunlara müdahil olmasını engellemek. Bu tür sorunları çıkaran kendileri olmasına rağmen, sorunu çözme palavraları ile oradaki pastadan hiçbir direnç görmeden rahat rahat pay almaları işlerine geliyor. Fakat Türkiye geliştikçe uluslararası olaylarda “Arkadaş dur bir hele. Sen ne yapıyorsun” dediği zaman hiç birinin işine gelmez.

Bizim bir kesim aydınımız ve reası görmese de Batı, Türkiye’yi Osmanlı’nın devamı olarak görüyor. Ve bu Batılılar, Osmanlı misyonunun devlet eliyle yürütülmesini veya yürütülmeye çalışılmasından rahatsızlar. Türkiye’ye örnek alınarak Türk dünyasında, Ortadoğu’da, Balkanlarda, Kafkaslarda, Arap dünyasında ve İslam coğrafyasında Batı’nın çıkarlarına dur diyecek az da olsa insan profili ortaya çıktı. Yoksa Makedonya’da, Kosova’da, Bosna’da, Malezya’da, Endonezya’da, Filistin’de Erdoğan için miting yapılır mıydı? Tabii ki bu sevginin alt yapısını yıllardır oluşturmaya çalışan Türk okulları, son yıllarda Davutoğlu Hocanın dış politikası ve Erdoğan’ın dik duruşudur.

Türkiye’de yapılan birçok proje dış ülkeleri rahatsız etmekte geçmişte GAP için söylediler. GAP tam kapasiteli faaliyete geçince o bölge su ile buluşacak ve ürün yetişecek. Bu ithalatın azalması demek. IMF şuraya baraj yapmayacaksın, tohumu şuradan alacaksın… Diyerek borç veriyordu. Bu ne demek sen üretme ben senin yerine ürettim. Ve son olarak ise 3.Havaalanı yapılması demek Alman Hava Yollarının Lüfthansa 3.Havaalanı tamamlanmasıyla transit yolcu konusunda İstanbul Almanlardan inanılmaz müşteri kapacak. Bu ne demek Lüfthansa’nın geriye düşmesi beklide iflas etmesi demek ama bizim için iş demek, aş demek ve Türkiye demek.

Gezi Parkı iyi analiz edilmeli, her yönüyle çok önemli dersler çıkarılmalı. Geleneksel inatlaşmaya sürüklenmemeli yoksa dış güçler buna benzer her olayı kaşıyacaklardır. Geçmişte yaptıkları gibi. Baksanıza AP bile bizim için karar alıyor.

Türkiye düşmanları olan Avrupa’nın, ABD’nin, Siyonistlerin, Ermenilerin, Rusların, İran’ın… Hasta adam Türkiye görmek istemeleri ve emperyalistlerin Müslüman ülkelerdeki emelleri tehlikede olduğu için bütün düşmanlar bir olup sokağa çıkıp havlamaya başladılar.

Bu eylemin asıl amacı Türkiye üzerinden İslam’a ve Müslümanlara saldırıdır. Allah bu millete ve Müslümanlara yardım etsin.

Yusuf KİRİŞ