Sabri YALIN
Bursa İnegöl’de doğdu. Bursa Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilgiler böl. ve Anadolu Ün. Tarih böl. mezunu. İlk, Orta ve Yüksek öğretimde Öğretmen, Milli Eğitim Şube Müdürü, Ankara BŞ Belediyesi İtfaiye Müd, Çevre Düzenleme, İşletmeler, Basın Yayın Daire Başkanı, Başbakanlık SHÇEK Gn. Müd. Yard. ve Bursa İl Müdürü, İstanbul BŞ Belediyesi İtfaiye Daire Başk. olarak görev yaptı. Bursa BŞ Belediyesi Gn. Sekr Yard. iken emekli oldu. TİB (Tüm İtf. Bir.), BFSF (Balkan İtf. Spor Fed.) ve TAYEV (Türkiye Acil Yardım & Yangın Vakfı) gibi cemiyetlerde başkanlık yaptı. Yıllarca çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yazdı. Halen Gazetenizde haftalık köşe
yazıları yazmaktadır.
ÖZAL - DEMİREL İKİLEMİ
Cumhuriyet tarihimizin önemli aktörlerini bir bir kaybediyoruz.
Geçtiğimiz günler 9.Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel vefat etti…
Daha önce de bazı devlet adamları aramızdan ayrılmışlardı.
Yalnız iki isim var ki bunlar birçok ortak noktaları ve hiç bitmeyen anlaşmazlıklarıyla sürekli gündemde idiler.
Devlet yönetimi, uluslararası ilişkiler ve daha birçok konularda benzer ve zıt yanlarıyla sürekli kıyaslanıyorlardı.
Kahve ya da dedikodu sohbetlerine her gün konuk oluyorlardı.
Kimlerdi bu iki isim dediğimiz insanlar?
Tabii ki Süleyman Demirel ve Turgut Özaldı…
Şimdi gelelim benzer ve farklı özelliklerine…
BENZER ÖZELLİKLERİ
İkisi de Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık yapmışlardı
Merkez sağın liderleri arasındaydılar.
Yeni Türkiyenin yapılanmasında önemli roller üstlenmişlerdi.,
Avrupa kimliği, özgürlük, eşitlik, kardeşlik, barış, istikrar ve refah, her ikisi için de çok önemliydi.
Dünyadaki güç dengelerini iyi biliyorlardı.
Ayağı yere basmayan politikalarla ilgilenmiyorlardı.
AB gerçeğini ve ABDnin süper güç olduğunu göz ardı etmiyorlardı.
Sadece batı dünyası ile değil, Doğu bloku ülkeleri, Sovyetler, Suriye, Yunanistan, İsrail ve İran gibi ülkelerle işbirliğinden yanaydılar.
Kazakistan başta olmak üzere Orta Asya Türk devletleriyle kardeşlik ilişkilerini geliştirerek kurumsallaştırmışlardı.
Görevleri sırasında çok ağır eleştirilere uğramışlardı.
FARKLI YANLARI
Demirelin “dengeleri gözeten ve idare etme” dış politikası, Özalda “dünya ile entegreli açılım hamlelerine” dönüşmüştür.
Demirel, dış dünya ile olan ilişkilerini daha “ihtiyatlı” yürütürken Özal “inisiyatif” kullanmayı tercih etmiştir…
Demirel devletçi geleneğe, Özal ise liberalliğe daha yakındır.
Demirel, 12 Mart ve 12 Eylülde askere direnmeden şapkasını alıp giderken, Özal Kuvvet Komutanını emekli etmiştir.
Demirel statükonun sembolüdür. Özal ise değişimin…
Demirel köylünün, Özal ise şehirlinin tercihi olmuştur.
Demirel dönem siyasetçisi iken Özal gerçek bir reformcu idi.
Demirel asker ile çok fazla ilgilenmezken Özal tam tersine askeri yakından takip etmiştir.
Demirel iktidarı kendisi için, Özal ise halk için isterdi...
DEĞERLENDİRME
Gerek Süleyman Demirel ve gerekse Turgut Özal hakkın rahmetine kavuştular. Ne var ki sağlıklarında yerden yere vurulan bu liderlerin cenazeleri tarihin en kalabalık törenleriyle kaldırılmıştı. Ünlü Yedi Askı Arap Şairlerinden Tarafe (*) ne güzel söylemiş:
“Ölümü cömertleri seçiyorken görüyorum ve
Kabzımalın malın iyisini ayıklıyorken görüyorum…”
Ölümü anlatan bu şiir, Arap aleminde ikinci olup, Kabenin duvarına asılma hakkı kazandığında Tarafe ibnül-Abd (539-564) henüz 19 yaşındaymış.
Genç şair de hayatının baharında iken 25 yaşında vefat etmiş.
Uzun söze gerek var mı?
İyi haftalar…
