Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Hüseyin Demir
Ümitlerin tükendiği, her alanda çöküşün olduğu bir dönemde, siyasi tarihimizde ilk defa bir siyasal parti cemaatçi/aşiretçi ve statükocu anlayıştan çoğulcu demokrasiye uygun, muhafazakar demokrat kimliği içinde bireyi öne çıkaran bir duruşla siyasal sahnemize çıkmış, Türk toplumunun, toplumsal talepleri doğrultusunda büyük bir sosyal değişimin öncülüğünü üstlenmiş olan ak parti, üzerinde durduğu kitleleri iyi okuyabilen ve onları temsil edebilen bir teşkilata sahip olma zaruretini iyi anlamış ve teşkilatına yeterli önemi ve değeri vererek siyasi hayatına başlayan istisnai partilerden olmuştur..
Modern dönemin tersine, post modern dönemde merkezci düşüncelerle halka inmek yerine, halkın siyasal düşüncelerini merkeze taşıma sürecinde ak partinin teşkilat mensupları bireyciliği, muhafazakâr demokrat çizgide temsil edebilmişlerdir.
Ak partide siyaset yapmaya gelenler sadece geldikleri toplumsal kesimin siyasal zeminini değil, bu harekete gönül vermiş tüm sosyal tabanı tanımaları gerektiği gibi, yarını bu günden kurmak için partinin Misyonu ve vizyonunu öğrenmek zorunda oldukları özümsetilmiş, Dolayısıyla eski siyasal kimliği ak partinin kamuflajı ile örtmek yerine ak parti kimliği edinme gayreti içinde olmak gerektiğinin üzerinde durulmuştur. Cemaatçi, Statükocu anlayıştan gelen duyguları kuşatan sıcak söylemler değil tüm toplumsal temsile yönelmiş bir siyasal partiye uygun aklı kuşatan söylemler geliştirilebilmiştir.
Mevlanadaki derinliği taşıyan hoşgörü anlayışı her Türk vatandaşına ak parti kapısını açmıştır. Ak parti çatısı altına gelen herkes ak partili gibi yaşamak zorunda olduğu prensibi uygulanmıştır. Yani ak partide belirleyici olan faktör ilkeler olmuştur. Eğer ilkeler öne çıkmazsa herkes olduğu gibi görünmeye yaşadığı gibi inanmaya başlayacak oda, değişik hedefli, farklı amaçlı insanlar topluluğu yani ( heterojen) bir yapı oluşturacaktı. Ki tersi olsaydı o zaman ak parti olmaz, parti olmaz dı, bu işin zamana bırakılamayacak kadar önemli olduğu bilinmekteydi. Zira elde ki alçı hamuruna gerekli şekil verilmemiş olsaydı o bir müddet sonra başkalarının vereceği şekle girecekti.
Teşkilat bir siyasal hareketin omurgasıdır. Eli, ayağı, gözü kulağıdır. Hele kitle partileri için teşkilat çok önemlidir. Çünkü teşkilat toplumda okul gibi çalışır. Parti üyelerinin siyasi bilincini geliştirir. Teşkilata gelen her mensup bir marka edinmeye değil aldığı markayı tanımaya ve onu yeniden üretmeye gelmelidir. O sadece nasıl yapacağını öğrenen değil, neden ve niçin yaptığını da bilmelidir. Ak Partide teoriyi ve uygulamayı alan her fert farklılaştığını doğal olarak fark ettirmeliydi.
Oysaki Parti mensuplarına siyasi kimlik vermeden görev vermeyi hiç arzu etmemiş. Askere eğitim yaptırmadan silah vermek gibi görmüş. Önce ilkeli olunması, bir şablon gibi olmasa da, hedef ve ilişkilerin belirlenmesi, İlkesiz hiçbir siyasal hareketin kalıcı ve sürükleyici olamayacağının, çeşitli gurupların ortaya çıkışına fırsat vereceğinin, bölünmelere yol açacağının altı çizilmiştir.
Ve teşkilat birimlerinde bütünleşmeyi sağlayan karizmatik kişilerin teşkilatta siyasal ve kültürel seviyenin yükselmesinde tutumlarının dar ufuklu olmaması gerektiği, aksine geniş olması ve siyasal Vizyon taşımalarının da altı çizilmiştir. Bu alanda yapılan çalışmalara destekçi ve teşvikçi olunmuştur. Bu şekilde her alanda kolektif aklı üretme melekeleri geliştirilmiş, ortak söylem, ortak eylem ve ortak hedef prensibi işlerlik kazandırılmıştır. Çoğulcu ve katılımcı demokrasiye uygun olarak sadece dinleyen ve onaylayan değil dinleyen ve öneren bir yönetim anlayışına da işlerlik kazandırılmıştır.
İnsanlığın bilgiye koştuğu çağımızda teşkilat, ortak amaçlar etrafında bütünleşen şuurlu, kimlikli ve kişilikli insanlar topluluğudur. Muhafazakâr kalarak modernleşmek isteyen toplumun partisi haline gelmiş olan Ak Parti ve mensuplarından, bir cemaat partisinin disiplin anlayışı içinde kalarak siyaset yapılması beklenemez. Çünkü bu tarz siyaset Taban Demokrasisine ve sosyo politik gerçeklere ters olduğu bilinir.
R.T.Erdoğanın kurcusu olduğu, teşkilat ladığı, idare ettiği, iktidar yaptığı Ak Partinin, yukarıda ortaya konulan ilkeler ve prensiplerle 2002- 2014 partinin yükselişi devam ettirilmiş, Türkiyenin umudu haline getirilmiş olan ak partiyi, eski vesayetçi, Statükocu, içine kapanık, Türkiye haline getirmek isteyen zihni güçlere karşı, ak bilince sahip ak teşkilatların buna izin vermeyecek kapasite, azim ve şuurda olunması gereken teşkilat mensuplarının yetiştirilmeye devam edilmesi gerektiğinin zarureti ortadadır.
Bu gün ak partinin yeniden yenilenmesi için, genel kongrelerin başlatıldığı sürece girilmiştir. Parti içinde, illerde ve ilçelerde görev değişimi, buna bayrak değişimide denilebilir, yapılacaktır. Seçimler öncesi teşkilatlarında, Modernleşen bir toplumda özgürlüklerin teminatı olduğu şuur ve bilinçte, sosyal bir olgu olarak bireyin öne çıkışını, insan eksenli bir amaç ve hedefde, günün sosyo politik gerçeğini yakalayan partinin siyaset felsefesi anlayışına uygun, bilgiye, bilime açık siyasal kimlik içinde , kişilikli siyaset yapabilen bireylerin görev başına getirilmesi beklenen bir durumdur, Kongrelerin Milletimize hayırlar getirmesini diliyorum.
Selam ve dua ile. Kasım-2014