Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber

Fatih Aktüel

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
Bu yazı 15139 kez okundu.
Yazının Tarihi :   00 0000 - 21:07:00

ALAK?

Büyüt
Küçült

İsmail Kaya (Šarić)

Bismillahirrahmanirrahim
Alak suresinin ilk ayeti bence besmeledir. Çünkü başında besmele bulunmayan tek sure Tevbe suresidir. Sure Rahman ve Rahim olan Allahın adıyla başlıyor.
1.                              Rahman Ne Demektir? Mumsema
RAHMÂN NEDİR?
Merhamet etmek, acımak, esirgemek, korumak, affetmek, bağışlamak, nimet vermek, ikamet etmek ve kadının rahminden şikâyet etmesi anlamlarındaki r-h-m kökünden türeyen rahmân kelimesi sözlükte, çok merhametli olan demektir. 
Kurânda 57 defa geçen rahmân kelimesi, Allaha özgü bir sıfat olup Allahtan başkaları için kullanılmamıştır. Bu isim, sıfat-ı gâlibe olup Allahın güzel isimlerinin ikincisidir. Bu kelimenin ikili ve çoğulu yoktur. Kurânda da sadece tekil olarak kullanılmıştır. Rahmân kelimesi Allahın ismi-sıfatı olarak; pek merhametli, çok merhamet sahibi, çok nimet verici ve çok müşfik şeklinde anlamlandırmak mümkün ise de Allahın ismi olarak bu kelimeyi tam karşılayacak Türkçe bir sözcük yoktur. Türkçedeki esirgeyen, bağışlayan, acıyan ve yarlığayan kelimeleri rahman kelimesinin anlamını karşılamamaktadırlar. Esirgeyen sözcüğünde kıskanma anlamı vardır ki rahmân kelimesinde bu anlam yoktur. Acıyan sözcüğü, rahmân kelimesinin anlamını tam ifade etmemektedir. Çünkü merhamet sadece acımak değil; acıyı, musîbeti, sıkıntıyı, derdi ve belayı giderip yerine sevinci, nimeti, sıhhati, devayı, ferahı ve rahatlığı getiren bir hayır ve iyiliktir. Bağışlayan sözcüğü ise rahmân kelimesinin değil vehhâb ve afüvv kelimelerinin karşılığıdır. 
Allahın rahmân sıfatı, rahîm sıfatından daha kapsamlıdır. Yüce Allah, rahmân sıfatının gereği olarak yarattığı bütün varlıklara merhamet eder. Bu konuda mümin-kâfir ve itâatkâr-âsi ayırımı yapmaz. Onun merhameti her şeyi kuşatmıştır (Arâf, 7/156). O, rahmeti kendisine farz kılmıştır (ketebe) (Enâm, 6/12, 54). Bütün insanları yaratan, yaşatan, sıhhat, akıl, irade ve rızık veren Allahtır. Dünyayı, içindekileri, ayı, güneşi, yıldızları, gezegenleri, havayı, suyu, rüzgarı, bitkileri, ağaçları, hayvanları, geceyi, gündüzü kısaca her şeyi insan için yaratmış, insanın hizmetine sunmuş (teshir) (Bakara, 2/29; İbrâhim, 14/32-33; Lokmân, 31/30) ve insana sayılamayacak kadar çok nimet vermiştir (İbrâhim, 14/34). 
Allah, dünyada insana emeğinin karşılığını verdiği gibi (Necm, 53/39), insanın emeği olmadan da bildiğimiz ve bilmediğimiz pek çok nimet de vermiştir. Yüce Allah, oksijeni, suyu, güneş enerjisini, ağaçları, bitkileri, bir çok meyveyi, etinden, sütünden, yününden, derisinden ve gücünden yararlandığımız pek çok hayvanı ve daha nice nimetleri insan emeği olmadan bizlere merhameti sebebiyle vermiştir. Bu, Allahın rahmân olmasının sonucudur. Bu konuda mümin, kâfir, ibadet eden ve etmeyen ayırımı da yapmamaktadır. Allah, insanın dünya ve âhirette mutlu olmasını istemektedir. Bunu sağlayacak yolu göstermek için peygamberler ve kitaplar göndermiştir. İlâhî kitaplar, insanlar için bir rahmettir (Enâm, 6/154; Arâf, 7/52; 103; Hûd, 11/17). Kurân, müminler için bir rahmettir (Yûnus, 10/57; Nahl, 16/89; İsrâ, 17/82). Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.) âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir (Enbiyâ, 21/107).
 *Mumsema.com
  *Rahim Ne Demektir?
 Merhamet etmek, acımak, esirgemek, korumak, affetmek, bağışlamak, nimet vermek, ikamet etmek ve kadının rahminden şikâyet etmesi anlamlarındaki r-h-m kökünden türeyen rahîm kelimesi sözlükte, çok merhametli olan demektir.
Kurânda 114 defa geçen rahîm kelimesi, bir âyette rahîm şeklinde (Tevbe, 9/128) Hz. Muhammedin (a.s.), bir âyette ruhamâ şeklinde (Fetih, 48/29) Hz. Peygamber ve müminlerin sıfatı olarak kullanılmıştır.
Rahîm ismi rahmân ismine göre daha özeldir. Sadece imân edip sâlih amel işleyenlere, muttakî ve muhsinlere yöneliktir. Dünyada sadece müminlerin güzel amellerine sevap verir, âhiret nimetlerinden yararlandırır, onlardan razı olur ve onları cennetine koyar. Mümin olmayanlar, Allahın dünyadaki nimetlerinden yararlanırlarsa da âhiretteki nimetlerinden mahrum kalırlar.
Rahmân ve rahîm kelimelerinin bu anlamı sebebiyle Allah, dünya ve âhiretin, mümin ve kâfir herkesin rahmanı, âhiretin ve müminlerin rahîmi denilmiştir. 
Allahın rahmetinin her şeyi kuşattığı, âhirette ise sadece müminlere merhamet edeceğini âyetlerde bildirilmiştir (Arâf,7/156).
Peygamberimiz (a.s.), yüce Allahın cennete, Sen benim rahmetimsin, cehenneme de sen de benim azabımsın dediğini bildirmiştir (Buhârî, Tevhid, 25. VIII, 186).
Allahın azabı da merhameti de çoktur. Bu hususu, Peygamberimiz (a.s.), şöyle bildirmiştir: Eğer, Allah katındaki cezayı bilseydi, hiçbir mümin cennete gireceğini ummazdı. Eğer rahmetinin çokluğunu bilseydi, hiçbir kâfir cennetten ümidini kesmezdi.(Müslim, Tevbe, 23); Allah, rahmeti yüz parça yapmış, bunun doksan dokuzunu kendisinde tutmuş, bir parçasını yer yüzüne indirmiştir. Bu bir parça rahmet sebebiyle yaratıklar birbirlerine merhamet ediyorlar. O kadar ki hayvanlar, yavrularına zarar verir korkusuyla ayaklarını kaldırmaktadırlar. (Müslim, Tevbe, 17, 19; Buhârî, Edeb, 19). 
Allah, merhametlilerin en hayırlısı (Müminûn, 23/118) ve en merhametlisidir (Yûsûf, 12/64). Allah, dilediğine rahmetini ihsan eder (Bakara, 2/105). Ancak Allah Kurânda; muttakilere (Hadîd, 57/28), sâlihlere (Câsiye, 45/30), Kurâna sarılanlara (Nisâ, 4/175) itaakârlara (Âl-i İmrân, 3/132), namaz kılanlara (Nur, 24/56), zekatını verenlere (Arâf, 7/156), muhsinlere (Arâf, 7/56), mallarından Allah yolunda infak edenlere (Tevbe, 9/99), musibetlere sabredenlere (Bakara, 2/155-157), emr-i bil-maruf ve nehyi anil-münker yapanlara (Tevbe, 9/71), Allah yolunda cihat edenlere (Bakara, 2/218), kötülüklerden korunanlara (Mümin, 40/7-9), okunan Kurânı dinleyenlere (Arâf, 7/204) ve âhiretten korkanlara (Zümer, 39/9) merhamet edeceğini bildirmiştir. Peygamberimiz (a.s.) de, Allah, ancak merhametli olanlara rahmetini ihsan edecektir. (Buhârî, Cenâiz, 33), Rahman, merhamet edenlere merhamet eder. Yer yüzündekilere merhamet edin (o zaman) göktekiler de size merhamet eder. (Ebû Dâvûd, Edeb, 66), İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez. (Buhârî, Tevhît, 2), Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimizin hakkını tanımayan bizden değildir (bizim sünnetimizi terk etmiştir). (Ebû Dâvud, Edeb, 66) buyurmuştur.
 *Mumsema.com
Dikkatinizi çekmeye çalıştığım nokta şu Allahın Resülü (S.A.V.) Peygamberlik dönemine başladığı ilk günü kadar, Rahman ve Rahim Kavramlarının ne olduğunu yaşayarak öğrendi. Doğumundan Ahirete intikaline kadar Tevhidi hep yaşadı. Örnek vermek gerekecek olursa Doğmadan babası vefat etti, 6 yaşlarında annesi vefat etti, yetim büyüdü. Zorluklarla geçen bir ömrü var. Bu zorluklarla geçen ömürde ise Rahman ve Rahim Kavramlarını ne manaya geldiğini de çok iyi biliyordu.
Allah Resulu şunu da iyi biliyordu ki, Kur-anda Allah C.C.ın anlattığı ne varsa ve dünya hayatında hayata dair ne varsa her şeyde  Allah kendini anlatıyor. Anlatıyor ki insanlarda Tevhid bilinci oluşsun, kulluk bilincine varsın, insani kamil mertebesine ulaşsın.
 Bismillahirrahmanirrahim
 1-2- Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı alak dan yarattı.
Ayetlerini daha iyi anlama için Rab ve Alak kavramlarını değinelim.
Kuranı Kerimde RAB Kelimesinin Çeşitli Kullanış Şekli:
       1.Mürebbi,gereksinimleri karşılayan,terbiye veren ve yetiştiren;
       2.Kefil,gözetici,koruyup kollayan,ıslahla sorumlu olan;
       3.Çeşitli kimselerin oluşturduğu bir toplulukta merkezi bir sıfata sahip olan;
       4.Kendisine bağlananların efendisi,sözü geçen,üstünlüğü ve yüceliği kabul edilen ve tasarruf hakkına sahip,itaat ve boyun eğilen efendi,güç ve egemenlik sahibi reis;
       5.Malik,efendi.
         *tevhidyolcusu.com
Alak:
Genel olarak müfessirler(tefsir yapanlar) alakanın çoğulu olarak alak kelimesine, “kan pıhtısı görünümünde olan döllenmiş hücre” anlamı verirler. fakat elmalılı m. h. yazır, bu maddî mânadan başka kelimenin bir de: ruhanî ve manevî olarak “alâka” gibi aşk ve sevgi mânası da olduğunu, dolayısıyla “alak”tan, “rabbanî bir izafetten ibaret olan ruhî ilişiğe kadar, insanın yaratılışının başlangıçlarını kapsayan, hem de okunan metnin ruhî bir sevgi ve alaka ile takip edilmesine bir uyarı ihtiva eden bir mâna düşünmenin mümkün olduğunu yazar ki, güzel ve dikkate değer bir tefsirdir.
*hayatname.com
Bu kavramların manalarını yerine koyduğumuz da ayet şu şekli alır.
1-2- Yaratan Mürebbi,gereksinimleri karşılayan,terbiye veren ve yetiştiren Kefil, gözetici, koruyup kollayan,ıslahla sorumlu olan. Kendisine bağlananların efendisi,sözü geçen,üstünlüğü ve yüceliği kabul edilen ve tasarruf hakkına sahip,itaat ve boyun eğilen efendi,güç ve egemenlik sahibi Malik, efendinin adıyla oku! O, insanı“kan pıhtısı görünümünde olan döllenmiş hücre”den diğer bir manasıylada ruhani ve manevi olarak alakadar olan aşk ve sevgi ile insan yaradılışının başlangıçlarını kapsayarak yarattı.
3-    Oku! Senin Rabbin en cömert olandır.
Burada ki oku sadece kendisine verilen bir metin verildi de onu oku değil, Yaratılan her mahlukatta, her şeyde onu görüp idrak etme eylemi kastediliyor. Bu da tevhidi bilinci oluşmasına neden olur. Bu şekilde bir okuma ancak Rabbin en cömert olduğunun farkına varabilir. Kaldı ki Yüce Rabbimiz böyle bir idrake ermek için bizi kendimizle bırakmıyor, Kuran ayetleri, Peygamberlerimiz ve Ehli bey imamlarımız bizlere yol gösteriyor.
4-5-  O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.
Senin Rabbin o kadar cömert ki sana kalemle yazmayı, bilmediğini öğretendir. Kalem eylemdir, harekettir, ameldir. Bunlarla insana bilmediğini öğretir.
6-7-  Hayır, insan kendini yeterli gördüğü için mutlaka azgınlık eder.  
Haddini bilmeyen insan nakıstır (eksiktir). Kendini bilmez, kendini yeterli gördüğünden mutlaka azgınlık eder. Ama ne yaparsan yap.
8-     Şüphesiz dönüş ancak Rabbinedir.
İster azgınlık et, ister Rabbine her zaman teslim olan bir hayat yaşa dönüş ancak Rabbinedir.
Bir manası da çokluktan Tek olana dönüş (gidiş) yani Tevhide varış ancak Rabbinedir.
9-10-Sen, namaz kıldığında kulu (bundan) engelleyeni gördün mü?
İşte nakıs olan bir kul azgınlık ederek namaz kılan bir kulu engellemeye kalkışır. Namaz Salat tır duadır. Rabbe yöneliştir, Rabbin huzurunda bulunmaktır. Kul namazda kulluğunun farkına varır, acziyetinin farkına varır, namazı bitirse bile Allahın huzurundan ayrılamadığın farkına varır, namazının bitmediğini, namazının ve duasının veya dualarının devam ettiğinin farkına varır. Hakikatte her insan farkında olsa da olmasa da her an dua etmektedir. Bu dualar halden hale değişiklikler gösterir. Bir manada kul her daim namazdadır. Bunu fark edebilen kul hep namazdadır. Bunun fark edebilen bir kul bile bile bir günah işleyebilir mi?  O kulun yüzü hep Rabbine dönüktür.
11-12- Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı (Allaha karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa!?
 13-     Ne dersin engelleyen, Peygamberi yalanlamış ve yüz çevirmişse!?
Ne dersin hitabı ile üçüncü şahıs olarak Rabbimiz bize soruyor engellenen kişi doğru yol üzerinde olup olmadığı, engelleyenin ise Peygamberimiz yalanlamış olduğunu fark etmemiz için.
14-     O Allahın, her şeyi gördüğünü bilmiyor mu?
Elbette biliyor, ancak nakıs olan insan azgınlık içindedir.
15-16- Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı, günahkâr perçeminden yakalarız.
Nakıs insan asi tutumundan vazgeçmezse Rabbimiz cezalandıracak. 
Nakıs olan insan neyine güveniyor ki.
17-   Haydi, taraftarlarını çağırsın.
18-   Biz de zebânileri çağıracağız.
Biz de cezalandırıcıları çağıracağız.
19-   Hayır! Sakın sen ona uyma; secde et ve Rabbine yaklaş.
Hayır, o zulm edene uyma; secde et ve Rabbine yaklaş.
Secde ayetidir. Secde edin. Bu emirle aynı zamanda namaz kılan, nakıslıktan kurtulan kuluna bir eminlik duygusu veriyor Rabbimiz.
Selam ve Dua ile.
İsmail Kaya (Şaariç)

 



E-Posta ile Yolla
Sayfayı Yazdır
Sosyal Paylaşım
Google
Blogger
Tumbir
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
Bu habere ilk yorumu siz yapın.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR



Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Fatih Aktüel | https://www.fatihaktuel.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2023 - 2024