Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Yağmurlu ve soğuk bir Dubai sabahından selamlar . Son bir iki gündür kapalı olan hava dün yerini sağnak yağışa terketti. Son 4 saattir kesintisiz yağan yağmur yüzünden burda hayat neredeyse felç olacak. Bütün caddeler nehir gibi. Arabalar yarılarına kadar suya gömülmüş, zorlukla ilerliyor. Bazısı ilerleyemiyor , bozulup yolda kalmışlar. İşyerine zorlukla ulaşabildik bu sabah . Yolda mahsur kalan arkadaşlar var. Biz şu anda sıcak çayımız ile ısınmaya çalışıyor , penceremizden gri gökyüzünü ve uzaktan şehri seyrediyoruz.
Gökyüzü grinin bütün tonları ile bezenmiş. Ara sıra şiddetlenen rüzgar siyaha yakın koyu gri bulut kümelerini hızla sürüklüyor. Parça parça alçalan bulut kümeleri taşıdıkları su damlacıklarını cömertçe yeryüzüne bırakıveriyorlar. Rüzgarın da şiddetiyle bazen çisil çisil yağan damlalar arada hırçınlaşıp hızla camlara vuruyor. Her yer yıkanıyor, bütün kir ve pisliklerinden arınıyor sanki.. Arada sırada duyulan gök gürültüsü insanı yerinden hoplatıyor. Sanki daldığın düşüncelerden uyan kendine gel der gibi.. Çakan şimşekler ise bu grilere bürünmüş yeryüzü parçasına inanılmaz , büyülü bir renk katıyor. İnsanlar yollarda sırılsıklam, ters dönmüş şemsiyelerini düzelmeye çalışanlar, paçalarını sıvayıp dizlerine kadar derin sularda karşıdan karşıya geçenler, park edildikleri yerde suya ve çamura saplanıp kalmış araçlar.. Bu coğrafyada çok ender görülen manzaralar bunlar. Hele geçtiğimiz iki yıl sadece birkaç saat hafif yağmur görüldüğü düşünülürse , nasıl da hazırlıksız yakalandığımız anlaşılabilir. Hazırlıksız yakalanmak.. İşte hayatın neden durma noktasına geldiğini , insanların perişan olduğunu anlatan kelimeler bunlar..
Oysa bir yıllar önce gittiğimiz Singapurda şaşkınlıkla görmüştük ki insanlar için yağmur çok doğal bir olaydı. Herkes sokağa çıkarken şemsiye almayı ihmal etmiyordu. Günlük güneşlik ve fazlaca sıcak olarak başlayan her günde ara ara gök gürültülü sağnak yağış gayet normaldi. Turistler hazırlıksız yakalanıp şikayet ederken yerli halk gayet sakin hayatına devam ediyordu. Çünkü herşey olası şiddetli yağmurlara göre düzenlenmişti. Açık havada yapılan gösteriler bile ertelenmiyordu. Seyirciler ellerinde şemsiye ya da yağmurluklarıyla oturup tiyatro oyununu anfi tiyatroda seyretmeye devam ediyorlardı. Üstü açık tur otobüsleri yolcularını gezdiriyor, insanlar sakince yollarda yürümeye devam ediyorlardı. Panikleyen koşuşturan kimseler yoktu. Hayat aynı canılık ve güzelliği ile sürüyordu… Kabusa dönüşmeden, şikayet edilmeden.. Altyapı bu havaya göre planlandığından caddelerde en ufak bir su birikintisi bile oluşmuyor, trafikte en ufak bir akşama gözlenmiyordu. Hele insanlar. Uzakdoğunun bu miniminnacık ada ülkesindeki insanlar hep güleryüzlü, inanılmaz saygılı, sakin , sabırlı ve kibardılar.. Dışarıda kopan fırtınanın yansımaları davranışlarında ve yüzlerinde görülmüyordu..
Demek ki hazılıklı olundu mu şartlar ne olursa olsun düzen bozulmuyor, hayatın akışında aksama olmuyor. İşte bu noktada; bulunduğumz ortam ne olursa olsun biz kendimizi her şarta göre eğitmeliyiz diye düşünüyorum .. Her an güllük gülistanlık içinde yaşayacak değiliz. Türlü engeller, olumsuzluklar, bazen acılar bizim yaşamımızda da yer alacak elbet. İşte biz kendimizi manen eğitirsek, imanımızı diri ve güçlü tutarsak, Sakin, edepli, saygılı ve düşünceli olabilmeyi, her türlü olay karşında kişiliğimizi ortaya koyarak dimdik ayakta kalmayı başarabiliriz. Eğer başımıza gelen herşeyin Yüce Rabbimizden olduğunun farkında olursak; panik, isyan, üzüntü, stress gibi kelimelerin bizim hayatımızda hiç yeri olamaz değil mi?
Yeniden camdan dışarıya çeviriyorum gözlerimi.. Grinin muhteşem güzelliğinde kayboluyorum bir an. Yağmurdan kaçarken penceremizin altına sığınmış bir minik kuşun gözlerinde kendime geliyorum. Ürperiyorum… Allaha şükürler olsun verdiği tüm nimetler için..
Suya batmış gibi görünen şehre bakıyorum. Gri sisin arasında kaybolup giden gökdelenlere.. Bu şehir için yapılması gereken daha çok şey var diye düşünüyorum. Görüntü tamam ama ya altyapı?
Ya kendimiz için yapılacak neler var? Nefsimizi eğitmek için, altyapımızı tamamlamak için. Dıştan insan görünmek yeter mi? İnsan gibi insan olmak için?
Selam ve dua ile..