Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber

Fatih Aktüel

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
Bu yazı 3021 kez okundu.
Yazının Tarihi :   10 Ağustos 2017 - 12:48:15

ÇIĞLIK

Büyüt
Küçült

İsmail Kaya (Šarić)

Trafikte sürücülere bakıyorum, hep agresif kullanıyorlar. Trafik kurallarına uymadan, sinyal vermeden hatalı sollamalar, güvenli takip mesafelerini dikkate almamalar, direksiyon başında bir havalanmalar, gururlanmalar, kibirlenmeler. Sanki yolda ondan başka araç kullanan yokmuş gibi davranmalar, büyük araçların sürücülerinin; küçük araçların üzerine araç sürmeleri, ikinci şeride ulu orta park etmeleri, engelli rampalarının önüne park etmeleri vs. vs.


Sokakta kendini erkeklere beğendirmeye çalışan aşırı makyajlı ve aşırı dekolteli bayanlar, erkek veya kadın fark etmez, eşlerini başkalarıyla aldatanlar vs. vs.


 


Bonzai ve benzeri uyuşturucuların ticaretini yapan sokak satıcıları ve bunların kullananlar. Alkollü içki tüketiminde aşırıya kaçanlar. Kumara müptela olanlar vs. vs.


 


Bunlar buzdağının görünen yüzü. Acaba buzdağının altında neler var? Benim kanaatim bu sorunların temelde birinci sorumlusu Emperyalist güçlerdir. Bunlar büyük sermaye sahipleri olup, toplumları çok çalıştırıp, çok teşvik etmektedirler. Bunun içinde iktisat yapmayı seven, kanaatkâr ve ellerinde kini yoksullarla paylaşmayı seven güzide toplulukları tüketime sevk etmek için önce gazete ve dergilerde reklamlarla, televizyonları yaygınlaştırarak tv reklamlarıyla, günümüzde ise interneti yaygınlaştırarak internet sitelerine verdikleri reklamlarıyla tüketimi körüklemektedirler. Reklamların genelde ana teması insanların kalbine korku salıp, satışı artırmasını çalışmak yönündedir. Bunun en bariz örneği sigorta reklamlarıdır. Önce korkut sonra sat taktiği. Ayrıca Tv dizileri ve Sinema filmleri ile de zenginlerin yaşam tarzları gösterilip, özendirilerek toplumun bilinç altına sirayet ederek, toplumun psikolojisini bozmaktadırlar. Pek çok filmde veya dizide toplum sorunlarını çözmek için ortaya olağan üstü güçleri olan ya da çok cesur, babayiğit birisini başrollerde oynatarak, gerçek hayattaki toplumun kendi sorunlarını çözmesi için filmdeki gibi bir kahramanın çıkmasını bekleyen bireylerin çoğalmasını sağlarlar. Böylece toplumdaki bireyler kendi hakkını aramak için kahraman olmaya aday olmaz, ah keşke bir babayiğit çıksa da benim hakkımı korusun diye bekler durur. Bu durumda sömüren güçlerin ekmeğine yağ bal sürer.


 


Zengin olanlardan bir kısmı, sermaye ve güç benim elimde deyip, fakirlere dilediğini yaptırmayı mubah görerek Tanrılık taslamaktadırlar. Diğer taraftan fakirlerden bir kısmı ise zenginde var, bende niye yok deyip, onlarda başkalarının haklarına tecavüz edip, tanrılık taslayabilmektedirler.


 


Emperyalist zenginlerin sermayelerini en iyi koruyan mekanizmalardan biri de din tacirlerinin dini, halka bir afyon olarak sunmasıdır. Bu günümüzde Yahudilikte de, İsevilikte de, İslamiyette de böyledir. Yahudilerin dindarları ağlama duvarlarında dua ederek, tesbih çekerek, sinagoglarında namaz kılarak, (Türk Karaim Yahudi Cemaati Sinagogda Namaz kılar), Hristiyanlar klişelerde dua edip, günah çıkartarak, tesbih çekerek, İslamda ise Camilerde tekkelerde namazlar kılıp, tesbih çekip, zikir ayinleri yaptırılarak halka din afyonu olarak sunulmaktadır. Öyle ki Allah c.c. kullarının sınayacağına, kullar Allahı sınar olmuşlardır. Örnek vermek gerekirse; çoğunuz sosyal medyada görmüşsünüzdür, şu kadar sayı adedince salavat okursanız zengin olursunuz, ya da dileğiniz yerine gelecek diye. Başka bir örnek; Kim bu duayı en az şu kadar sayıda kişiye gönderirse duası dileği kabul olacak diye.


Buraya kadar okuduklarınızdan İslam karşıtı olduğumuz anlaşılmasın. Karşı olduğumuz, Camilerin amacı dışında kullanılması, namazların günahtan alıkoymaması ve bu temiz pak dine hurafelerin sokulmasıdır. Oysa ki yüce Kur-an da “Eğer aklınızı kullanabiliyorsanız, O, doğunun da, batının da ve bunlar arasında olan her şeyin de Rabbidir” dedi (Musa). (ŞUARA SURESİ / 28)


Size verilen her şey, yalnızca dünya hayatının metaı ve süsüdür. Allah katında olan ise, daha hayırlı ve daha süreklidir. Yine de, akıllanmayacak mısınız? (KASAS SURESİ / 60)


Andolsun, biz akledebilecek bir kavim için orada apaçık bir ayet bırakmışızdır. (ANKEBUT SURESİ / 35) demektedir. Aklımızı başkasına emanet etmeye gerek yok. Bu da benim çığlığımdır, duyan beri gelsin.


Selam ve dua ile.


İsmail Kaya – Şaariç


 


10.08.2017

E-Posta ile Yolla
Sayfayı Yazdır
Sosyal Paylaşım
Google
Blogger
Tumbir
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
İsmail Kaya - Şaariç
 
Erdinç Bey merhaba güzel yorumlarınızla katılımınıza çok teşekkür ederim
erdinç
 
Tanrısallık sorunu Zengin olanlardan bir kısmı, sermaye ve güç benim elimde deyip, fakirlere dilediğini yaptırmayı mubah görerek Tanrılık taslamaktadırlar. Diğer taraftan fakirlerden bir kısmı ise zenginde var, bende niye yok deyip, onlarda başkalarının haklarına tecavüz edip, tanrılık taslayabilmektedirler. Çok Güzel Tesbit Hocam
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR



Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Fatih Aktüel | https://www.fatihaktuel.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2023 - 2024