Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber

Fatih Aktüel

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
Bu haber 1954 kez okundu. | Siyaset Haberleri
Haberin Tarihi :   03 Mayıs 2015 - 16:52

MHP seçim beyannamesini açıkladı!

Büyüt
Küçült
MHP seçim beyannamesini

EKONOMİK VAATLER

Kamuda çalışan taşeron işçileri kadroya geçireceğiz. Emeklilerimize Mart ve Eylül aylarında 1400er lira olmak üzere yıllık iki asgari ücret tutarında emekli desteği hakkı tanıyacağız. Cumhurbaşkanı milletvekili emeklisi aynı tutarda ödenek alacaktır. Emeklilerin banka promosyonu alabilmelerinin önünü açacağız. Esnafımızın emekli aylığından kesilen SGK primini kaldıracağız.

Sağlık hizmetinde alınan ek ücret ve katılım payı uygulamasına son vereceğiz. Emeklilerimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz, emekli aylığı zammını özel bir endeksle belirleyeceğiz.

Emekli aylığı hesabından refah payını çoğaltacağız. Yaşa ve prim gün sayısına takılanların mağduriyetini mutlaka gideceğiz. Kadın istihdamını yaygınlaştıracağız, kadınlara doğum için doğum borçlanma hakkını getireceğiz.

Aile birliğinin korunması amacıyla çalışan eşlerin aynı il içinde görev yapmalarını tesis edeceğiz. Girişimci kadınlara yüzde 50si hibe olmak üzere destek vereceğiz. Şiddete maruz kalan kadınlara adli yardım desteği sağlayacağız ve zaman aşımı mahkeme harç ve masraflarından muaf tutacağız.

Tüm vatandaşlarımızı kapsayan aile avukatlığı sistemi oluşturacağız. Her öğrenciye öğrenim süresince başarılı olmak kaydı ile 10 bin liraya yüksek öğrenim kuponu vermekle birlikte işe girince faizsiz olarak 4 yılda tahsil edeceğiz. Evlenecek ihtiyaç sahibi gençlerimize kamu bankaları aracılığıyla 10 bin lira faizsiz kredi alma imkanı getireceğiz. Sosyal refahı artıracak destekleyici düzenlemeler yapacağız.

Muhtaç ailelere, harcama kartı hilal kart imkanı sunulacaktır. Kamu arazilerini yoksul vatandaşlarımıza tahsis edeceğiz.

Yetim ve öksüz evlatlarımıza aylık 100 lira bağlayacağız. Şartlı eğitim ve sağlık yardımını 50 lira artıracağız. Yoksullara yönelik toplu konut yatırımında belediye harçları sıfırlayacağız.

Aylık 200 kilowat saatin altında elektrik üreten ailelere yüzde 75 indirim uygulayacağız.

Vatandaşlarımızdan elektrik kayıp kaçak bedeli alınmayacak. Sayaç okumaya bağlı olmayan giderler yansıtılmayacaktır. Vergi gelirleri içindeki dolaylı vergilerin payının azaltılması suretiyle vergide adalet sağlanacak.

Alacakların vasfı ne olursa olsun icra ve haciz uygulamaları hiç kimsenin gelirini asgari ücretin altına düşürecek şekilde uygulanamayacaktır.

Vatandaşlarımız borç ve yüksek faiz sarmalından kurtarılacaktır. 65 yaş aylığı 300 liraya yükseltilecektir. Belli nüfusun üzerindeki yerlerde yaşlı bakım evlerinin yapılmasını hedefliyoruz.

Engelli kardeşlerimize, kamudaki kotasının tamamını atama yapacağız. Tıbbi ve mesleki rehabilitasyon imkanlarını yükselteceğiz, engelli aylığı 400 liraya.

Gazilerin şehit ailelerinin malullerin öncelikli olarak işe yerleştirilmelerini ve topluma kazandırılmalarını amaçlıyoruz. Gazilerimize 3600 günde emekli olabilme hakkı vereceğiz. Özlük haklarını iyileştireceğiz. Gaziler arasındaki eşitsizliği gidereceğiz. Malul sayılmayan gazilerimizin mağduriyetlerini gidereceğiz. Şeref aylığı 1400 liraya yükseltilecek. Muharip gazilerimizin hepsine aynı tutarda ödeyeceğiz.

Kamu personel rejimini liyakati esas alan anlayışla yeniden düzenleyeceğiz. Kamuda çalışan taşeron işçiler, 4Cliler, geçici statüde çalışanları kadroya alacağız. Geçici ve mevsimlik işçilerin mağduriyeti giderilecek, kamu işlerine naklen atanabilme imkanı atanabilecektir. Eşit değerde iş yapan eşit ücret alacaktır.

Dikkatinizi çekiyorum, kamu çalışanlarına yapılan tüm ek ödemeler, emekli aylıklarına, kıdem aylıklarına yansıtacağız. Kamu çalışanlarına disiplin affı getirecek, bir derece hakkından yararlanmamış memurlarımıza bir derece vereceğiz.

Emekli ikramiyesinde yıl sınırını kaldıracağız. İmam ve müezzini olmayan cami kalmayacaktır. Cemevi gerçeği siyasi kaygılardan uzak, cami €cemevi karşıtlığına dönüştürülmeden kabul edilecek, cemevlerine devlet yardımı yapılacaktır. Diyanet işleri başkanlığı, Alevi İslam inancını temin edecek şekilde yeniden yapılandırılacaktır.

Atanmayı bekleyen öğretmenlerin tamamı kademeli olarak sınıflarına kavuşacaktır. Öğretmenlerin ek ders ücretleriyle eğitim ve öğretim tazminatlarını yükselteceğiz. Eğitime hazırlık ödeneğini artırarak eğitim kurumlarında çalışan tüm personele ödeyeceğiz. Eğitime katkı aracılığıyla her çocuk için ailesi tarafından yapılacak katkının yüzde 50si kadar devletin katkıda bulunmasını sağlayacağız.

Biriken miktarın yüksek öğrenimde kullanılmasını ön görüyoruz. sağlık bakanlığı bünyesinde istihdam kargaşasını sona erdireceğiz. Sağlık çalışanlarına yıpranma payı hakkını vermenin yanında, ek ödemeleri İnfaz koruma memurlarının yıpranma payı hakkını yeniden vereceğiz.

Emniyet çalışanlarımızın çalışma şartlarını ve özlük haklarını iyileştirerek, polislerin ek göstergesini 3600e yükselteceğiz.

Astsubayların intibaklarını yapacak, uzman jandarma ve erbaşların mağduriyetlerini ortadan kaldıracağız.

BÜYÜKŞEHİR YASASI KALDIRILACAK

Büyükşehir sınırını, mülki sınır yapan düzenlemeyi kaldıracağız. Kapatılan belde belediyeleri, özel idare ve köyleri yeniden kuracağız. Köy kalkınma planlarını yapacağız, merkez köyler oluşturacağız. Tarım sanayi entegrasyonunun sağlandığı tarım kentleri kuracağız. Bugün aziz milletimizin değerlendirmesine sunduğum seçim beyannamemizde yer alan hedeflerin, ekonomik ve sosyal politikaların mali kaynakları her yönüyle hesaplanmıştır.

SÖYLEDİKLERİMİZ ADANA MAVRASI DEĞİL

Sen merak etme Davutoğlu, kaynak var. Söylediklerimiz Adana mavrası değil.

Kaynak bulma konusunda göstereceğimiz teminat ve referans şahıslarımız olmadığı gibi, kaynaklarımız da hayali değildir.

Sözümüz milliyetçi hareket sözüdür. Programlarımızın kaynağı da ayrıntılı olarak hesaplanmıştır. Getireceği mali yük toplamı 71,9 milyar Türk lirası olarak ön görmekteyiz. Yani biraz önce anlattığım seçim beyannamesinde söyleme fırsatı bulamadığım, ne yapılacaksa bunların alayının kaynağı vardır, toplamı da 78,9 milyardır.

Bu kaynaklar nereden gelecek? Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu iyi dinleyin. Bu kaynakların üstünü ayakkabı kutusuyla örtseniz de yurtdışına götürseniz de onlar gelecek zaten.

Ama şimdi sayıyorum Bir, toplumsal bir seferberlik başlatılarak kayıt dışılıkla etkin mücadele sonucu vergilerde performans artışı sağlanmasından elde edilecek ilave kaynak 13,4 milyar Türk lirasıdır.

İki, kaçakçılıkla etkin mücadeleden sağlanacak kaynak 6,2 Türk lirasıdır.

Üç, devletin mal ve hizmet alım giderleriyle israf savurganlık ve yolsuzlukların azaltılmasından elde edilecek 23,3 milyar Türk lirası

Dört, bir kısım rantiyeciyle elde edilen vergilendirilmesinden sağlanacak 12 milyar Türk lirası Havuzcular bu sesimi iyi duyun

Beş, uygulayacağımız ekonomik program sayesinde elde edilecek büyümenin sağlayacağı 17 milyar Türk lirası.

Böylece ekonomide oluşturulacak toplam ilave kaynak 71,9 milyar Türk lirasına ulaşacaktır. Türkiye ve aziz Türk milleti, MHPnin kararlı kadrolarıyla bu hedeflere mutlaka ulaşılacaktır.

MHPnin güveneceği ve sığınacağı yegane yer, Türk milletinin temiz yüreği, eşsiz sağ duyusu ve geleceğine sahip çıkma azim ve iradesidir.

MHPnin Türkiyenin yönetme konusundaki yetkisinin ve siyasi meşruiyetinin yegane kaynağı milli iradedir.

MHPnin tek hedefi tek başına iktidardır. Bizim ittifakımız sadece ve sadece aziz milletimizledir. Toplumsal onarım ve huzurlu gelecek için bizimle yürü Türkiye sözleriyle vatanımızın her yöresine sesimizi duyuracağız.

Yolsuzluğa, rüşvete, adaletsizliğe karşı bizimle yürü Türkiye. Kutuplaşmaya, karmaşaya, krize, kaosa, kavgaya ve karanlığa bizimle yürü Türkiye. Oturarak yürüme olur mu? Refah ve mutluluğa, güçlü bir demokrasiye ahlaklı bir kalkınmaya bizimle yürü Türkiye.

 

YÜZDE 6 BÜYÜMEYİ HEDEFLİYORUZ

Yıllık yüzde 6 ortalama büyümeyi hedefliyoruz. İstihdam sayısı da 33,2 milyon kişiye ulaşacaktır. Uzun vadede hedefimiz Türkiyenin küresel güç olmasını sağlamaktır. Milli kimlik tanımının değiştirtilerek Türkiyelilik kavramının esas alınmasına, Türkçe dışındaki dillerde eğitim yapılmasına tamamen karşıyız. Türkiye cumhuriyetinin üniter milli devlet yapısını esas alan parlamenter sistemin demokratik siyasi sistemin devam etmesi bakımından gerekli görüyoruz. Güvenlik güçlerimizi kışlaya karakollara hapseden uygulamalara mutlaka son vereceğiz.

Terörün ve bölücülüğün kökünü kazıyacağız. Terörle pazarlıklar derhal bitirilecek. İhanet süreci bıçak gibi kesilecek. İhanete ortak olanlar adalete sevk edilecek. Kadınlarımıza çocuklarımıza ve engellilerimize yönelik davalarda zaman aşımı kaldırılacak, mahkeme ve harç masrafı alınmayacaktır. 17-25 zanlıları başta olmak üzere tüm yolsuzlukların üzerine titizlikle gidilecektir.

Soygunculardan ve hortumculardan hesap sorulacaktır. Yolsuzluk yoluyla elde edildiği tespit edilen her türlü varlığa el konulması bu servetlerin nerede3 kimin adına kayıtlı olursa olsun el konulması hukuken sağlanacaktır. Özerk bir yolsuzlukla mücadele kurulu oluşturulacaktır. Ekonomi politikalarımız 2 ana eksenden oluşmaktadır.

ÇARE RAHATLATICI POLİTİKALAR

Birincisi fakirliğe çare olacak rahatlatıcı politikalardır. İkincisi ise bunula eş zamanlı Türkiyeyi geleceğe taşıyacak kalkınma politikalarıdır. Bu politikalarla ulaşmak istediğimiz hedefler şunlardır: Sürdürülebilir ekonomik büyümeyi teşvik etmek. Kırılganlığı azaltmak. Fiyat istikrarı sağlamak. Cari açığı kontrol altına almak. Ar-Ge payını artırmak. Bilgiyi ticarileştirmek. Dünyada Türk markalı ve patentli, ürünleri yaygınlaştırmak. Borç yükünü azaltmak. İstihdam sağlayanlara yönelik vergi indirimi yapılacaktır.

LEKELİ KADROLARLA YOLUNU AYIRACAKTIR

7 Haziranda Türk milleti kaderi ve sorunları için tercih yapacak, lekeli kadrolarla yolunu ayıracaktır. 7 Haziran için AKPnin tek sözde projesi başkanlık sistemidir, başka söylediği bir şey yoktur. Buna karşılık MHP Türk milletinin asıl acıklı gündemini esas alan sağlam tutarlı herkese umut vaat eden herkesi kucaklayan beyannamesini hazırlamıştır. Beyannamemizi özet halinde açıklamadan evvel, 13 yıldır tek başına iktidar olan AKP milletten aldığı desteği adalet huzur için kullanmak yerine gerilim ve çatışma ekseninde heba etmiştir. Milli iradeyi yolsuzluk adaletsizlik ve bölücülük için kılıf yapmıştır. Bugünkü Türkiye tablosu tam bir yıkım tablosudur. Türk ekonomisinin çok ciddi yapısal sorunları bulunmaktadır. Borçlar tavan yapmıştır, yatırımlar azalmış, büyüme daralmıştır. Sanayi üretimi ve ihracatı dışa bağımlı hale gelmiştir. Üreticimiz zor durumdadır. Manevi bir buhran yaşanmaktadır. Toplumsal şiddet tırmanmıştır. İntiharlar hırsızlık gasp çocuk istismarı ve kadına şiddet suçları katlanmıştır. Boşanmalar artmaktadır. Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı 11 yaşına kadar inmiştir.

RÜŞVET İDDİALARI AYYUKA ÇIKMIŞTIR

Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ayyuka çıkmıştır. Yolsuzluğu kendilerine hak olarak gören sakat bir anlayış oluşmuştur. Kasacılar, kutucular, havuzcular, vurguncular cirit atmaktadır. İhale lobileri, rant lobileri milletin kaynaklarını götürmüştür. Milli ve manevi değerlerimiz tahrip edilmiştir. Eğitimin milliliği kaybolmuştur. Terör azmış, bölücülük cesaret bulmuştur. Bölücülük hiç olmadığı kadar ivme ve güç kazanmıştır. Bölücü terörle yürütülen müzakere süreci ne PKKnın silah bırakmasına ne de birlikte yaşama iradesinin güçlenmesine yol açmıştır. Birliğimiz zedelenmiş ve Türkiye zayıflatılmıştır. Yol kesme, yakma, yıkma, bombalama ve katliamlar sürmektedir. PKK teröri Türkiyenin bekasını vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini tehdit etmeye devam etmektedir. AKPnin açılım politikası iflas etmiştir. MHPnin haklılığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Türk milleti bu musibete daha fazla dayanamayacaktır. Artık 13 yıllık kayıp, yanlışa dur demek lazımdır.

2015-2019 ARASI BİRİNCİ İKTİDAR DÖNEMİ

Kısa ve orta uzun vadeli hedeflerle kamuoyunun hedeflerine karşı çıkmaktır. 2015-2019 yıllarını kapsayan birinci iktidar dönemi Türkiyenin onarılmasını, çözülen milletin bütünleştirilmesini demokrasinin güçlendirilmesini sağlayacağız. küresel güç olma yolunda ihtiyacı olan çağdaş normlarda bir devlet düzenin gerektirdiği kurum ve kuralları tesis edeceğiz.

700 BİN İSTİHDAM

AKPnin anti demokratik, hukuk tanımaz, özgürlükleri kısıtlayıcı bozuk düzenine son vereceğiz. Hükümetin devletin kurumları milli ve manevi değerlerimiz ile vatandaşlarımız üzerinde oluşturduğu tahribatı onaracağız. Bu dönemde, terörü tamamen bitirerek toplumsal huzur ve güveni temin edeceğiz. İşsizlik ve yoksulluğu önemli ölçüde hafifleteceğiz. 2016-2019 yıllarında, yıllık ortalama yüzde 5,2 büyüme ve 700 bin istihdam sağlayacağız. dönemin sonunda 1,1 trilyon dolara, kişi başına milli gelir 13,300 dolara, ihracat 238 milyar dolara erişecektir, istihdam 29,1 milyon kişiye ulaşacaktır. Orta vadeli hedefimiz 2019-2023 sonunda Türkiyenin bölgesel güç haline gelmesidir. Bu kapsamda MHP iktidarında, ileri teknoloji kullanan, yüksek katma değer yaratan küresel ölçekte rekabet gücüne sahip üretim yapısı tesis edilecektir.

ADIM ADIM YIKIMA GÖTÜRMEKTEDİR

Cumhurbaşkanlığının yanında her görevi kendisine hak gören, her şeye karışan, her gün fitne yayan Erdoğan, Türkiyeyi adım adım yıkıma götürmektedir. Davutoğlu ise yok hükmündedir. Aciz, silik ve müflis bir görüntüdedir. Erdoğan devletin işleyişini felç etmiştir.

Defalarca anayasa suçu işlemiş, görevini kötüye kullanmıştır. Erdoğan artık geri dönülemez bir yola girmiştir. Bu yolun sonunda ya bölünmüş parçalanmış korku devletini kurarak seçilmiş tiran olacak, yada hukukun devreye girmesiyle vatana ihanetten yüce divanı boylayacaktır.

Bize göre başka bir seçenek, başka bir alternatif kalmamıştır. Erdoğan boş konuşmakta, milletimizin saf ve temiz duygularını siyasi hesaplarına alet etmektedir. 30 Mart 2015 Pazartesi günü 3 AB ülkesini kapsayan Slovakyanın başkentinde, kendisini karşılamaya gelen gurbetçi kardeşlerimize başkanlık sistemini övmüştür. Şuur noksanlığı ispatlayan Erdoğan şunları söylemiştir şuanda bize giydiğimiz gömlek dar geliyor. Bize bundan sonra yakışacak gömlek yeni bir idari yapılanmalıdır. Bu da başkanlık sistemidir

GÖMLEK DAR GELİYORSA DİYET YAPMALI

Erdoğanın gömlek değiştirme konusunda maharet ve becerisi dillere destandır. Tavsiyemiz, gömleği dar geliyorsa ya diyet yapmalı yada kaderine razı olmalıdır. Biz Erdoğanın nasıl bir gömlek düşlediğini biliyoruz. Elinin altında bulunan gömleğin, arka yüzünde ABD, ön yüzünde AB, iki yanında PKK ve imralı canisinin yazılı olduğunun farkındayız.

Erdoğan bu sistemle yolumuza devam edemeyiz demektedir, buna göre sistem patinaj yapmaktadır. Hızlı karar alma ve uygulamaya imkan verecek sistem isteyen Erdoğan 12 yıl boyunca yavaş mı kalmıştır? Ne istemiştir de yapamamıştır? Geçmişte istanbulda AKPnin seçim bildirgesini okudum diyen, 5 saat sonra okumadım diyen Erdoğanın gönlü hasta, manevi sıhhati bozuk, dili yalan, niyeti parçalıdır.

Kuveytten dönerken terör örgütüyle aynı masaya oturmak devletin çöktüğü anlamına gelir sözleri Erdoğana aittir. Oslodan İmralıda nerede oturuyordunuz? Minder mi bulunuyordu? Dolmabahçede imralı canisinin mesajlarını okurken nereye kuruluyordunuz? Erdoğan kaçamacak, günahlarını affettiremeyecektir. Her eleştiriyi kendisine darbe olarak gören Erdoğan, cumhurbaşkanlığı makamında fiilen düşmüştür.

KERAMETİ KENDİNDEN MENKUL BİR ŞAHIS TARAFINDAN€¦

Türkiyenin geleceğini etkileyecek 7 Haziran genel seçimlerine yalnızca 35 gün kalmıştır. Maalesef şu günkü ülke tablosunda, az önce özetlediğim, hayret ve ibret verici gelişmeler birbiri adına vasat bulmaktadır. Türkiye irtifa kaybetmektedir. Toplumsal huzurumuz erimekte, milli birlik ve ahlaki ölçülerimiz zaaf geçirmektedir. Ülkemizin deyim yerindeyse çivisi çıkmış, dengesi bozulmuştur. Ahlak ve vicdan sahibi herkes, bugünkü enkaz yığınını kabul edecektir. Uzun uğraşlarla, bedeli kanla ödenerek tarihteki yerini alan Türkiye Cumhuriyeti, şu küstahlığa bakınız ki, kerameti kendinden menkul bir şahıs tarafından bekleme odasına alınmıştır.

BİZ ZANNEDİYORDUK Kİ TÜRK MİLLETİ BU TARİHTE CUMHURBAŞKANI SEÇMİŞTİR

Erdoğan 30 Nisan günü Bilkent üniversitesinde düzenlenen sempozyumda, inanılması mümkün olmayan sözlere imza atmıştır. Biz zannediyorduk ki Türk milleti bu tarihte cumhurbaşkanı seçmiştir. Ama bu şahsa göre çökertilmiştir. Madem cumhurbaşkanlığı çökmüşse Erdoğan bu makamda niçin oturmaktadır? AKPye siyasi destek içerikli, açılış ve temel atma törenine ne hakla katılabilmektedir? Erdoğan, hangi rezil rejimi planlamaktadır? Bakınız Başbuğumuz Türkeş Bey, 3 mayıs olaylarında mahkemedeki savunmada vatan ve millet hainlerini şöyle tanımlamıştır: şüphesiz şahsi menfaati uğruna, vatanın menfaatini çiğneyen, düşmanlarla el birliği eden kimselere vatan haini denir

ÇÖKEN CUMHURBAŞKANLIĞI DEĞİL, ERDOĞANDIR

Cumhurbaşkanlığının çöktüğünü söyleyen Erdoğan, şahsi menfaatleri uğruna, vatanın menfaatlerini çiğnemiş, Türkiye düşmanlarıyla işbirliği yapmıştır. O zaman çöken cumhurbaşkanlığı değil, Erdoğandır. Çürüyen cumhurbaşkanlığı değil, Erdoğanın bizatihi kendisidir. Erdoğan vatana ihanet suçunu çoktan işlemiş, sicilinde beyaz nokta kalmamıştır. Ankarada otobüs şoförleriyle buluşmasında ise artık bu arabayla devam edemeyiz. Kaportası dökülen bu arabayla yolumuza devam edemeyiz. Araba beni değiştir diye bağırıyor. Onun için 7 haziran seçimlerinde, en yakın akaryakıt istasyonu vazifesi görecek Türkiye cumhuriyeti dört lastik üzerinde yürüyen bir araba değildir, şehitlerimizin kanu üzerinde vücut bulmuş ve ilelebet payidar kalacak fazilet harikasıdır. Eksiği vardır, reforma ihtiyaç duyulmaktadır. Ama asla modası geçmiş bir vitrin süsü, hurdaya ayrılacak külüstür bir araç değildir. Erdoğan, şanzımanı kırık araba arıyorsa, yıllardır içinde seyahat ettiği, işbirlikçiliğine başını çevirmelidir. 

ERDOĞAN VE DAVUTOĞLUNUN SANDIK GÖRÜLÜNCE AYARI KAÇMIŞTIR 

1 trilyon 370 milyar liraya kaçak ve karanlık saray diktiğinizde bu millet size ne diyecek, nasıl seslenecektir? Davutoğlu, Türkiye semalarında milli savaş uçağının uçmasını milliyetçilik olarak görmektedir. İnşallah bu hedef MHP iktidarında gerçekleşecektir. Fakat 410 trilyon liraya uçan saray almak, helikopterleri sıra sıra dizmek, lüks otomobil galerisi açmak, söyle bize Davutoğlu sizi ne yapacaktır? Erdoğan ve Davutoğlunun sandık görülünce ayarı kaçmıştır. Birden bire milliyetçilik maskesini takmışlardır. Bunlar yeri gelmiş, başörtüsünü kafalarına geçirmişler, yeri gelmiş imam hatip bahçelerinde saklanmışlardır. Batıcı, doğucu olmuşlardır. Sık sık ABDci, Putinci Barzani yandaşı ve İmralı havarisi ve her zaman da vicdanlarda bölücülükten hüküm giymişlerdir. Bunların ne idüğü belirsizdir. Bunların öğüttükleri yalan, ürettikleri fitnedir. Davutoğlu Kastamonuda şehitlerimizin her birine sahip çıktık demiştir. Süleyman şah türbesine sahip çıktık ifadesini kullanmıştır. Şehide kelle, ve birkaç Mehmet demek sahip çıkmaksa, evet sizin elinize kimse su dökemeyecektir. Süleyman Şah türbesini nakliye kamyonuna yükleyip korkakça terk etmek sahip çıkmaksa, maşallah Davutoğlunun hakkı ödenemeyecektir.

TÜRKÜM DİYEMEYENDEN MİLLİYETÇİ OLMAZ

Davutoğlunun ne dediği, nerede durduğu, kim olduğu muammadır. Davutoğluna sesleniyorum, saraydakine duyurmasını istiyorum. Adam olamayandan, milliyetçi olmaz. HDP PKK ile sahnede itişip atışan, kuytularda el ele, 7 Haziran sonrası koalisyon planları yapandan milliyetçi olmaz. Beyannamesinde Türk ifadesini tek bir yerde kullanmayan 2023 sözleşmesini PKK ile küresel cinayet şebekesiyle yapandan milliyetçi olmaz. Türküm diyemeyenden milliyetçi olmaz. Vatan satandan, bayram hasımlarıyla şehit katilleriyle yediği içtiği ayrı gitmeyenden milliyetçi olmaz, olamaz.

MİLLETİN KESESİNDEN KİMLERE AĞALIK TASLIYORLAR

Davutoğlu, mazlum milletlere 3,5 milyar dolar aktarmakla övünmektedir. Kimdir bu mazlum milletler? Mazlum, Anadolunun bağında bostanındadır, mazlum esnaftır, emeklidir, işçidir, memurdur, duldur, öksüzdür, çiftçidir. Başka coğrafyalarda mazlum aramak, onlara para saçmak utanmazlık ve savurganlıktır. Suriyeli sığınmacılara 5,5 milyar dolar harcamaktan da keyif almaktır. Batmanda kadro talebine nankörlük diyenler, aç ve yoksul milyonları makarna ve bulgurla avutanlar, bir kalemde milletin 9 milyar dolarını çar çur etmekten gurur duymaktadır. Erdoğan ve Davutoğlu, milletin kesesinden kimlere ağalık taslamaktadır?

ANAFORCU AKPYİ ALKIŞLAYAN CHPYE€¦

Yol vardır huzura açılır. Yol vardır hüsrana aralanır. Yol vardır güvenlik ve esenliğe ulaşır. Yol vardır melanete ve karanlığa varır. Bizim yolumuz güzel ve nurludur. Bizim yolumuz esenlik ve kardeşliktir. Bizim yolumuz Türkiyenin dirilişi, Türk milletinin ayağa kalkışsa sabitlenmiştir. Bu yüzden AKPye oy vermiş kardeşim gel bizimle yürü. CHP ve diğerlerine oy veren vatandaşım buyur bizimle yürü. Kararsız duran kardeşim biliyorum kaygılısın, korkuların var elin AKPye gitmiyor, diğerlerine varmıyor o halde gel bu defa saflarımıza katıl, Türkiye için gelecek için güvenlik ve refah için bizimle yürü. Yolsuzluğa, yoldan çıkmışlara karşı bizimle yürü Türkiye. Ne mutlu Türküm diyene sözüne sahip çıkmak için bizimle yürü Türkiye. Ekonomik kaos ve yıkıma karşı, anaforcu AKPyi alkışlayan CHPye, anarşist HDPye, acı yaşatan PKKya karşı bizimle yürü Türkiye.

ŞAYET ORHUN ANITLARININ YOLUNU YAPTIRMAK SENİ VE SARAYDAKİ EFENDİNİ MİLLİYETÇİ YAPIYORSA€¦

Sayın Davutoğlu, şayet Orhun anıtlarının yolunu yaptırmak seni ve saraydaki efendini milliyetçi yapıyorsa, Van Akdamar adasında ermeni kilisesini baştan aşağı imar etmek acaba sizi ne yapacaktır? Yol yapmak sizi milliyetçi olmanıza yetiyorsa, Yahudi cesareti madalyasını almak, papa heykelleri altında imza atmak, papaz elbisesi giyip poz vermek sizi hangi sıfat ve unvanı kazandıracaktır? Yol yapmakla milli

ERDOĞAN VE DAVUTOĞLUNUN SANDIK GÖRÜLÜNCE AYARI KAÇMIŞTIR

1 trilyon 370 milyar liraya kaçak ve karanlık saray diktiğinizde bu millet size ne diyecek, nasıl seslenecektir? Davutoğlu, Türkiye semalarında milli savaş uçağının uçmasını milliyetçilik olarak görmektedir. İnşallah bu hedef MHP iktidarında gerçekleşecektir. Fakat 410 trilyon liraya uçan saray almak, helikopterleri sıra sıra dizmek, lüks otomobil galerisi açmak, söyle bize Davutoğlu sizi ne yapacaktır? Erdoğan ve Davutoğlunun sandık görülünce ayarı kaçmıştır. Birden bire milliyetçilik maskesini takmışlardır. Bunlar yeri gelmiş, başörtüsünü kafalarına geçirmişler, yeri gelmiş imam hatip bahçelerinde saklanmışlardır. Batıcı, doğucu olmuşlardır. Sık sık ABDci, Putinci Barzani yandaşı ve İmralı havarisi ve her zaman da vicdanlarda bölücülükten hüküm giymişlerdir. Bunların ne idüğü belirsizdir. Bunların öğüttükleri yalan, ürettikleri fitnedir. Davutoğlu Kastamonuda şehitlerimizin her birine sahip çıktık demiştir. Süleyman şah türbesine sahip çıktık ifadesini kullanmıştır. Şehide kelle, ve birkaç Mehmet demek sahip çıkmaksa, evet sizin elinize kimse su dökemeyecektir. Süleyman Şah türbesini nakliye kamyonuna yükleyip korkakça terk etmek sahip çıkmaksa, maşallah Davutoğlunun hakkı ödenemeyecektir.

TÜRKÜM DİYEMEYENDEN MİLLİYETÇİ OLMAZ

Davutoğlunun ne dediği, nerede durduğu, kim olduğu muammadır. Davutoğluna sesleniyorum, saraydakine duyurmasını istiyorum. Adam olamayandan, milliyetçi olmaz. HDP PKK ile sahnede itişip atışan, kuytularda el ele, 7 Haziran sonrası koalisyon planları yapandan milliyetçi olmaz. Beyannamesinde Türk ifadesini tek bir yerde kullanmayan 2023 sözleşmesini PKK ile küresel cinayet şebekesiyle yapandan milliyetçi olmaz. Türküm diyemeyenden milliyetçi olmaz. Vatan satandan, bayram hasımlarıyla şehit katilleriyle yediği içtiği ayrı gitmeyenden milliyetçi olmaz, olamaz.

MİLLETİN KESESİNDEN KİMLERE AĞALIK TASLIYORLAR

Davutoğlu, mazlum milletlere 3,5 milyar dolar aktarmakla övünmektedir. Kimdir bu mazlum milletler? Mazlum, Anadolunun bağında bostanındadır, mazlum esnaftır, emeklidir, işçidir, memurdur, duldur, öksüzdür, çiftçidir. Başka coğrafyalarda mazlum aramak, onlara para saçmak utanmazlık ve savurganlıktır. Suriyeli sığınmacılara 5,5 milyar dolar harcamaktan da keyif almaktır. Batmanda kadro talebine nankörlük diyenler, aç ve yoksul milyonları makarna ve bulgurla avutanlar, bir kalemde milletin 9 milyar dolarını çar çur etmekten gurur duymaktadır. Erdoğan ve Davutoğlu, milletin kesesinden kimlere ağalık taslamaktadır?

SON NEFESİMİZİ VERDİĞİMİZ YER, GÖBEĞİMİZİN KESİLDİĞİ YER OLACAKTIR

Burasının adı Türkiye Cumhuriyeti, milletinin adı ise büyük Türk milletidir. Ya bu vatanda yaşayacağız, yada bu vatan uğruna seve seve can vereceğiz. Ya bu topraklar üzerinde yaşayan millet bir ve kardeşçe kalacaktır, ya da Türk milletinin kayıplarına yeni halkalar eklenecektir. Son nefesimizi verdiğimiz yer, göbeğimizin kesildiği yer olacaktır. Bu hakikati ne Tayyip Erdoğan, ne Davutoğlu, ne İmralı canisi, ne bölücü mihraklar değiştiremeyecektir. PKK İLE

MASAYA OTURAN, SONRA BUNU İNKAR EDEN KİM OLURSA OLSUN NANKÖRDÜR

Milliyetçilik kirli niyetlerin, hain taleplerin, küresel projelere tutulanların diline dün yakışmadı, bugünde yakışmayacaktır. Milliyetçilik her şeyden önce mensubiyet bilincine erişmiş, Türk milleti sevgisinde erimiş yüce gönüllerin ahlaki vicdani ve manevi mükafatıdır. Bayrağın indirilmesine seyirci kalan, vatan topraklarını bırakıp kaçan bir adam olsa olsa, milliyet fukarasıdır. Milleti 36ya ayıran birisi milliyetçiliğin olsa olsa düşmanıdır. Dava arkadaşlarıma, faşist, fatiha bilmeyenler diyerek aşağılayan bir adamın, insani değerli bile tartışılmalıdır. Türklükle karşıma gelmeyin diyen birisine itibar etmek söz konusu değildir. Milliyetçiliği ayaklarımın altına alıyorum sözlerini ağzından kurşun gibi çıkaran, PKK ile masaya oturan, sonra bunu inkar eden kim olursa olsun nankördür, riyakardır. Bu itibarla Erdoğan her şey olabilir, her makama ulaşabilir, ancak şu fani dünyada olamayacağı layık görülemeyeceği bir tek şey varsa o da milliyetçiliktir.

DAVUTOĞLUNA DA MİLLİYETÇİLİK 10 GÖMLEK BOL GELECEKTİR

Diyarbakıra gidince Kobaniyi selamlayan, Konyada Mevlanayı hatırlayan, İstanbulda Eyüp El Ensari diyen bazen serok bazen, çamur kimi zaman Ahmet Sani, çoğu zaman fotokopi başbakan olan Davutoğluna da milliyetçilik 10 gömlek bol gelecektir. Sayın Davutoğlu, senin cibilliyetin cüssen ve müktesabın milliyetçilikle ilgili konuşmaya el vermeyecek, bu iş senin boyunu fersah fersah açacaktır.

BİZ HIRSIZLIĞIN KÖTÜLÜĞÜNÜ KONUŞUYORUZ ONLAR YAPIYORLAR

Bartında şahsıma hitaben diyor ki, Orhun anıtlarından bahseder. Ama Orhun anıtlarının yolunu kim yapar. Onlar konuşur, milliyetçilikten bahseder. Davutoğlu diyor ki, biz konuşuyor onlar yapıyormuş. Doğrudur, hakkı vardır. Biz hırsızlığın kötülüğünü konuşuyoruz onlar yapıyorlar. Biz rezillikleri konuşuyoruz, onlar tatbik ediyorlar. Biz ihaneti konuşuyoruz, onlar rekor kırıyorlar. Biz teröre teslimiyeti konuşuyoruz, onlar uyguluyorlar. Biz rüşveti, hukuksuzluğu, kanunsuzluğu konuşuyoruz, onlar ince ince ayrıntısına kadar icra ediyorlar. Biz şu anda konuşurken bile emin olun onlar yapacağını yapmakta, götüreceğini götürmektedir. 

GÖMLEK DEĞİŞTİREN İLKESİZLERE HİÇ BENZEMEDİK

MHP, yalnızca yapacaklarının sözünü veren dürüst bir millet eseridir. Sözümüz namus, ülkülerimiz varoluşumuzun ana çatısıdır. MHP, hiçbir zaman ipe un sermemiş, suya yazı yazmamış, hayal tacirliği yapmamıştır. Neysek oyuz. Ne dediysek onun yanında arkasında ve izindeyiz. Biz sözlerini unutan geçmişini gömlek gibi değiştiren ilkesizlere hiç benzemedik. Biz sabah söylediğini akşam olmadan yalanlayan karakterini ve kabiliyetini alavere dalavere üzerine bina eden iki yüzlülerden hiç olmadık. Geçmişimiz her şeyin canlı şahididir. Vatan ve millete adanmış ülkücü ömürler, tertemiz bir maziden, bedelini de peşinen ödeyerek bugünlere gelmiştir. Sevdamız hep millet oldu. Sevincimiz üzüntümüz milletle bir oldu. Kalbimiz tıpkı bugünkü gibi her zaman Türkiye için attı. Türklüğün asırlara meydan okuyan kudret ve bereketinden kana kana içtik.

3 MAYISTA PAYLAŞMAMIZIN BİR ANLAMI VAR

Geçmişteki kutlu mücadeleler önümüzü aydınlattı. Çekilen çile katlanılan zahmet, verilen şehitler bir yandan içimizi burkarken diğer yandan şuurumuza şuur kattı. Biliniz ki seçim beyannamemizi 3 Mayısta milletimizle paylaşıyor olmamızın kendi içinde anlamlı, tutarlı ve tarihi biz zemini vardır.

TABUTLUKLARDA TÜRK MİLLİYETÇİLERİ EZİYET GÖRMÜŞLERDİ

Bugün boşuna seçilmemiştir. Tam 71 yıl önce 3 Mayıs 1944te Türk milliyetçileri geçtiğimiz yüz yıla damga vurmuşlardır. Kahramanlar, samimiyet inanç irfan ve fedakarlık imtihanından hiç ödün vermeden alınlarının akıyla çıkmışlardır. 1944 yılında İstanbul bir numaralı sıkı yönetim mahkemesinde görülen utan davası Türk milliyetçiliğinde dönüm noktasıdır. Dar kafalar, onca şerefli ismi işkencelere tabii tutmuşlardı.

3 Mayısın simgeleri, vatan hainliğiyle suçlanmıştı. Tahta kuru, bit ve sivri sinekten geçilmeyen tavanı basık penceresi olmayan hücrelere atılmışlardı. Bir insanın içinde ancak ayakta durabilecek kadar alanı bulunan, oturmanın, sağa sola dönmenin mümkün olmadığı tabutluklarda Türk milliyetçileri eziyet görmüşlerdi. Savcı Kazım Aloç ve emir aldığı çevreler, akıllara durgunluk veren yöntemlerle Türklüğün gururunu, milliyetçileri susturmakla uğraşmışlardır. Umuyorlardı ki milliyetçiliğin toplumsallaşması önlenecekti. Turancılığı baskı altına almayı kendilerine amaç tayin etmişlerdi. Zalimler kindarlar adalete kast edenlere aynen bugünkü gibi Türk milliyetçiliğiyle hesaplaşıyorlardı. Fakat dün başaramadılar, bugün de yapamayacaklardır. 

AKP 2023 VİZYONUMUZU ÇALDI

Amacımız Türkiyenin birliğini ve beraberliğini sağlamak esaslara bağlayarak dünyada hakettiği gelişmişlik ve kalkınmışlık seviyelerine çıkarmaktır. Arayışımız Türk milletini çağa yön verecek, bölgesel kompozisyonu derinden etkileyecek yüksek bir mevkiiye ulaştırmaktır. Soygunda ustalaşmış AKPnin aşırdığı 2023 vizyonumuzun temelinde bunlar yatmaktadır.

SİYASİ TAKTİK GEREĞİ SONA BIRAKTIK

Bizim dışımızdaki iddia sahibi tüm partiler eteğindeki taşı dökmüştür. Hepsi birbirinden pek farkı olmayan, birbirini aratmayan söz ve vaatlerini ardı arkasına paylaşmıştır. MHP siyasi taktik ve teferruatlı planlama gereğince beyannamesini en sona bırakmayı tercih etmiştir. Bunu yaparken iki hususu hesaba kattık. İlk olarak geçmiş yıllarda açıkladığımız hedef ve izleyeceğimiz politikalarımız özellikle siyasi kapkaççı AKP tarafından yüzsüzce çalınmıştır. Çünkü bunların işi gücü yürütmektir. Çünkü bunların uzmanlığı emek yağmacılığıdır. Türkiye için söyleyecek sözü kalmamış AKP, bizi kopya etmenin hevesindedir. AKPnin nefesi çoktan tükenmiş, siyaseti iflas etmiştir.

ARADA KAYNAMAMASINA AZAMİ DİKKAT ETTİK

İkinci olarak beyannameler açıklama sırasına girmişken, teklif tespit ve gelecekle ilgili düşüncelerimizi karambole gitmemesine, arada kaynamamasına azami dikkat ettik. Kimin neyi nasıl ve hangi arka plana dayanarak söyleyeceğini sabırla bekledik. Acele etmedik, telaş yapmadık. Pişmiş aşa su katmadık. Daha önceki beyannamelerimizle geçmişteki söz ve önerilerimizle tutarlılığı bozmadan çizgimizi muhafaza ettik. 

Ak Parti, CHP, HDPnin peş peşe seçim beyannamesini açıklamalarına rağmen MHP, aday tanıtımı ve beyannamesi için 3 Mayıs Türkçülük Gününü tercih etti. Saat 13.00te başlayacak toplantı için Arena Spor Salonuna saatler öncesinden köfteciler, bayrakçılar, rozetçiler ile çok sayıda seyyar satıcı geldi. Arena Spor Salonuna, yan yana Türk bayrağı; Atatürk, MHPnin kurucu lideri Alparslan Türkeş ve Devlet Bahçelinin fotoğrafları ile MHP bayrağı asıldı.

 

83 yaşındaki bir partili yerinde duramadı.

7 Haziran seçimleri için Bizimle Yürü Türkiye ana temasını işleyen MHP, Saray değil fabrika yapmak için, Yolsuzluğa karşı yoksulluğa karşı, Bin yıllık kardeşliği bozmak isteyenlere karşı, Haksızlığa adaletsizliğe karşı, İçeride huzurlu dışarıda itibarlı yaşamak için sloganlarıyla da hükümetin politikalarına yönelik eleştirilerini özetliyor.

MHPnin seçim beyannamesinde gelir adaletsizliğini, yolsuzluğu, yoksulluğu bitirme sözü vererek; emeklilere, asgari ücretlilere, kayıt dışı çalışanlara, esnaf ve çiftçilere yönelik çok sayıda vaatte bulunacağı belirtiliyor.





E-Posta ile Yolla
Sayfayı Yazdır
Sosyal Paylaşım
Google
Blogger
Tumbir
Etiketler :
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
Bu habere ilk yorumu siz yapın.
DİĞER HABERLER
Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Fatih Aktüel | https://www.fatihaktuel.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2023 - 2024