Türkiyenin kendi sistemini kurma iradesine sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye bir devletçik veya kabile devleti değil. Güçlü bir devlet geleneğine sahibiz. Değişikliğini yapacak irade Türkiyedir dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Slovenya ziyareti öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevinde gazetecilerin sorularını cevapladı.

Bir gazetecinin, “Başkanlık sisteminin hükümetin seçim bildirgesine girdiği yönünde bilgiler geliyor. Ancak aynı zamanda Başbakan yardımcısının da bir açıklaması yansıdı medyaya, ‘alaturka mı olacak alafranga mı olacak, denge ve fren mekanizmaları nasıl hesaplanacak bunu da görmek lazım dedi. Acaba sizin kastettiğiniz başkanlık sistemi modelinin hükümetin programına giren uyumu konusunda herhangi bir soru işareti var mı” sorusuna Erdoğan şu cevabı verdi:

Örneklerden faydalanırız

“Dünyanın neresinde başkanlık sistemi uygulanıyorsa, yarı başkanlık sistemi uygulanıyorsa, adeta biz bir arı maharetiyle hepsinden faydalı olanları alırız ondan sonra da kendi sistemimizi ortaya koyarız” dedi. Erdoğan, son dönemlerde Cumhurbaşkanı seçimi kampanyası döneminde de başkanlık sistemi konusundaki görüşlerini ifade ettiğini hatırlatarak, Türkiyenin kendi sistemini kurma iradesine ve kabiliyetine sahip bir ülke olduğunu söyledi.

Osmanlı ile zirve yaptık

Türkiyenin bir “devletçik” veya bir “kabile devleti” olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim Cumhurbaşkanlığı forsunda 16 tane yıldız var. Bunların her biri bir devleti ifade eder. Güçlü bir devlet geleneğine sahibiz. Hele hele Osmanlı ile bu bir zirve yapmıştır” dedi. Erdoğan şöyle devam etti: “Burada şunu çok açık net söylemek durumundayım. Biz geçen hafta sayın Başbakan ile bunları konuştuk. Sayın Başbakan da başkanlık sistemiyle ilgili olarak bizzat kaleme aldığı oradaki sisteme yönelik anlayışını bayağı da detaylı ele almış, benimle paylaştığında  kendi kanaatlerimi de ifade ettim ve öyle zannediyorum ki bu çerçevede kendileri seçim bildirgesinin içine başkanlık sistemiyle ilgili düşüncelerini yansıtacaklar ve böylece hükümetimizin, iktidar partisinin başkanlık sistemine yönelik anlayışı nedir, bu orada yerini alacaktır. Bu tabii şahsen benim için çok çok olumlu bir gelişme.”

Kendimize güvenelim yeter

G20 içindeki 10 ülkenin başkanlıkla idare edildiğini belirten Erdoğan, “Bunlar en önde olan ülkeler. Herhalde bunlar bu işin faydasını gördükleri için bu sistemi uygulamada tuttular ve bu sistemle yönetiliyorlar. Bu bakımdan biz kendimize inanalım, kendimize güvenelim ve kendi sistemimizi de rahatlıkla kurabilecek kabiliyette olduğumuzu bilelim” ifadelerini kullandı.

OBAMAYLA SURİYEYİ DETAY OLARAK KONUŞTUK

“Bundan 4 gün önce ABD Başkanı Obama ile uzun bir telefon görüşmesi yaptınız. Görüşmeye ilişkin notlar bize geldi. Biraz ayrıntılarla ilgili olarak sizden bilgi alabilir miyiz?” şeklindeki soruya Erdoğan, “Görüşmeyle ilgili notlar size geldiğine göre mesele kalmamıştır” şeklinde espriyle karşılık verdi. Erdoğan, “Suriye konusunda ayrıntı alabilir miyiz, o görüşmeye dair?” şeklindeki ifade üzerine ise “Suriye konusunu sayın Obama ile detay konuştuk. Atılabilecek adımlar, ki biliyorsunuz rejim hedefli olarak eğit donat  konusunda zaten anlaşmalar taraflarca imzalandı. Şimdi bundan sonra bizim eğit donat noktasındaki hazırlıklarımızı zaten bu işi yürüten heyetler kontrol ediyorlar, görüyorlar. Eğit donat çalışmasıyla birlikte 2. aşamada bizim ısrarla üzerinde durduğumuz konu, uçuşa yasak bölge ve bir de güvenli bölge meselesidir. O da ayrıca masada görüşülmeye devam ediyor” diye konuştu.

BİZDEN İLERİDE OLANLARA BAKMALIYIZ

Türkiye in artık patinaj dönemini aşabilmesi için başkanlık sistemine geçmesi gerektiğini aktaran Erdoğan, “Parlamenter sistem artık adeta bizi tıkamıştır. Bundan sonra biz bu patinaj dönemini atlatıp sıçramalarımızı yapmak suretiyle muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmamız lazım. Dün de Tokatlılar Buluşmasında bunu ifade ettim. Bizim bu süreç içinde bakın bir 2023, 2053 hedefimiz var. Dolayısıyla bu hedefleri yakalayabilmek noktasında artık biz 1 trilyon doları filan konuşamayız, 2 trilyon, 3 trilyon, 4 trilyon dolarları konuşmamız lazım. Bunu konuşabilmek için de bir sistem değişikliğine ihtiyacımız var. Bu sistem değişikliğini yapacak irade Türkiyedir, burasıdır. Tabii ki yerli olacaktır. Yerli olurken dünyadaki sistemlerden istifade edemezsiniz diye bir şey var mı? Şu anda bu konuda pratiğini en iyi yapan ülkeler hangisiyse, başarıyı en iyi yakalamış ülkeler hangileriyse, kişi başına milli gelirin 40 bin, 50 bin, 60 bin dolarlara çıkmış ülkelerin tabii ki sistemini daha farklı bir şekilde ele almamız gerekiyor ve Türkiyede oraları yakalamanın gayreti içinde olmalı. Biz bizden geridekilere bakamayız. Bizden ileride olanlara bakacağız” dedi.

Muhalefet siyasetin acemisi

Erdoğan, Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahorla ortak basın toplantısı düzenledi. “AK Partinin seçim bildirgesini okuduğunuza dair sözlerinize muhalefetten tepki geldi” sorusuna Erdoğan, “Seçim bildirisi okudum diye beyanım olmadı. Başbakanın, başkanlık sistemi ilgili düşüncelerini benimle paylaştığını, bizzat kendisini yazacağını söylediğini, ben de düşüncelerimi kendisi ile paylaştığımı söyledim. Muhalefet seçim bildirgelerini bana yollarsa kendilerine yardımcı olurum. Hele hele başkanlık sistemi ile ilgili düşüncelerini yollarlarsa isabetli olur. 40 yıldır siyasetin içinde olan birisiyim. Bunlar siyaset acemisi, bu tür bildiriler gelirse tecrübelerimi kendileri ile paylaşmış olurum” cevabını verdi.

Bunlar muhatabım değil

Bir gazetecinin, “İranın Yemendeki varlığıyla ilgili çeşitli açıklamalarınız oldu ve İrandan ziyaretinizi ertelemeniz gerektiğini söyleyenler oldu. Ziyaretle ilgili bir değişiklik var mı?” sorusu üzerine Erdoğan, “Bu müdahaleyi yapanların Yemenden çekilmesi gerekliliğini ısrarla ifade ettim. Şimdi bu konuyla ilgili olarak tabii İrandan iki farklı ses çıktı, birincisi parlamentoda bir komisyon başkan yardımcısı veya herhangi birisi, bilemiyorum, ki bunlar benim muhatabım değil. Şu anda programı aynen koruyoruz, ama Yemeni de izliyoruz” dedi.

Paketleyip her turisti geri mi göndermeliyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İki ülke arasındaki işbirliği genel anlamla Türkiyenin güvenlik sorunlarıyla ilgili nasıl bir katkı yapabilir? DEAŞ elemanların geçişi konusunda özellikle?” sorusuna, “Terör lokal bir konu değildir. Uluslararası bir konudur. Şu anda bizim ülkemize giriş yasağı koyduğumuz 12 bin 500 kişilik liste söz konusu. Yakalayıp ülkesine gönderdiğimiz sayı ise 1250 civarındadır. Bize isimlerin ve listelerin gönderilmesi gerekir. Aksi takdirde bizim gelen her turisti paketleyip göndermemiz gerekir. DEAŞ ile işbirliğinin söylenmesi Türkiyeye saygısızlık. DEAŞı terör örgütü olarak tanıyan bir ülkeyiz” cevabını verdi.