---

CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu, "19 yıl geçmiÅŸ, hala insan haklarını düÅŸünüyorlar. Allah bunlara akıl fikir versin. Sanıyorlar ki, 'Ä°nsan haklarını yeniden tesis edeceÄŸiz...' Yeniden toplantı yapacağınıza bu konuda dünya kadar yayın var. BirleÅŸmiÅŸ Milletler'e bakın, görürsünüz insan haklarını. Sevgili Peygamberimizin Veda Hutbesi'ne bakın, görürsünüz insan haklarını. Ama bunların dünyadan haberleri yok." dedi.

Grup toplantısında, CHP Grup BaÅŸkanvekili Engin Altay, KılıçdaroÄŸlu'nu kürsüye davet ederken, "Tek ve yegane amacı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ÅŸan ve ÅŸerefini yüceltmek olan, en büyük arzusu aziz milletimizin huzur, refah ve mutluluÄŸunu tesis etmek olan, Türkiye'nin birleÅŸtirici gücü CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu'nu kürsüye davet ediyorum" ifadelerini kullandı.

KılıçdaroÄŸlu da sözlerine, Engin Altay'ın ifadelerine iÅŸaret ederek, "BaÅŸkanın da ifade ettiÄŸi gibi birileri gibi cebimizi düÅŸünmüyoruz. Birileri gibi belli çevrelere kaynak aktarmıyoruz. Birileri gibi Ä°stanbul'da kupon arsa varsa bana sormadan satmayın demiyoruz. Birileri gibi dünya malına tamah etmedik. Bütün arzumuz, bu memlekette herkes huzur içinde yaÅŸasın." diye baÅŸladı.

Demokrasinin herkes için geçerli bir kural olduÄŸunu belirten KılıçdaroÄŸlu, "Demokrasiyi büyütürsek, geliÅŸtirirsek, derinleÅŸtirirsek hepimiz mutlu olacağız. Sonuçta bir parti gelecek, ülkeyi yönetecek. Ama demokrasi içinde yönetecek, insan haklarına saygı duyacak. 19 yıl geçmiÅŸ, hala insan haklarını düÅŸünüyorlar. Allah bunlara akıl fikir versin. Sanıyorlar ki, 'Ä°nsan haklarını yeniden tesis edeceÄŸiz...' Yeniden toplantı yapacağınıza bu konuda dünya kadar yayın var. BirleÅŸmiÅŸ Milletler'e bakın, görürsünüz insan haklarını. Sevgili Peygamberimizin Veda Hutbesi'ne bakın, görürsünüz insan haklarını. Ama bunların dünyadan haberleri yok. Ellerine kağıt tutuÅŸturuyorlar, ÅŸunu yapacağız diye." ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Åžubat ayındaki Aksaray ziyaretini deÄŸerlendiren KılıçdaroÄŸlu, burada kentin kanaat önderleriyle özel bir toplantı gerçekleÅŸtirdiÄŸini dile getirerek, onlarla bir araya gelmek, konuÅŸmak, dertleÅŸmek herkesin görevi olduÄŸunu söyledi.

"Bizim izlediÄŸimiz politika; kanaat önderleriyle bir araya gelip oturup konuÅŸmak, onların düÅŸüncelerini almak, bizim yanlışımız varsa büyük bir sükunetle dinlemek, varsa hatamız ders çıkarmak." diyen KılıçdaroÄŸlu, Aksaray ziyaretinde, NiÄŸde-Ulukışla-Aksaray demiryolundan ÅŸikayet edildiÄŸini, yıllardır bu projenin bir türlü gerçekleÅŸmediÄŸini dile getirdi.

KılıçdaroÄŸlu, "Kanal Ä°stanbul ile uÄŸraÅŸacağına yapsana bu demiryolunu. Mersin'e gitmek istiyorlar. Yıllar yılıdır söz verdin. Niye yapmıyorsun? Para yok diyorsan, para var. Herkese para var da Aksaray'a niye para yok? Aksaray'ı Mersin Limanı'na baÄŸlamak istiyorlar demiryoluyla. Haklı mı, haklı. Ama ben onlara ÅŸöyle bir söz verdim. CHP iktidarında Aksaray'da ürettiÄŸiniz ürünleri, demiryoluyla Mersin Limanı'na taşıyacaksınız ve asla nakliye parası ödemeyeceksiniz. Fabrikanız ister Aksaray'da ister Mersin'de limanın kenarında olsun fark etmeyecek." ifadesini kullandı.

KılıçdaroÄŸlu, Aksaray ziyaretine iliÅŸkin ÅŸunları kaydetti:

"Ankara-NiÄŸde otobanı yapmışlar, esnaf periÅŸan, Aksaraylı esnaf bundan ÅŸikayet ediyor. Her yerde olduÄŸu gibi Aksaray'da da iÅŸsizlik kol geziyor, orada da büyük bir iÅŸsizlik var. 1994 yılından bu yana vaat ettikleri, her mitingde dile getirdikleri havaalanı da hala olduÄŸu gibi duruyor. KardeÅŸim, sen Anadolu'ya yüzünü bir çevir bakalım, bu Anadolu'da ne oluyor, ne bitiyor... Ama Anadolu'daki rant Ä°stanbul'daki kadar olmadığı için Anadolu'yu adeta gözden çıkarmışlar. Ama Aksaraylılara da bir sitemim var. Demiryolunu, her geçen baÅŸbakan size söz verdi. Havaalanı için, gelen herkes size söz verdi. Siz de verilen sözlerin gereÄŸi olarak oylarınızı verdiniz ama sözlerini tutmadılar. Artık yönünüzü, halktan yana, hukuktan yana, adaletten yana, insandan yana partiye çevirin; yani bize çevirin, yani bize bakın.

Herkes dertli. Hayvancılıkla geçinen bir vatandaÅŸ... Hemen gittik, ahırına da girdim. 14 tane hayvanım vardı elimde ÅŸu kadar kaldı, yem alamıyorum dedi. Banka kredi kartlarını gösterdi, 15-20 tane. Her bankadan kredi çektim, ÅŸimdi ödeyemiyorum ne olacak halimiz diye. Evet, haklı. Ama sorunun cevabı çok basit. Sandık gelecek seni bu hale düÅŸürecek iktidara oy vermeyeceksin. Demokrasinin gereÄŸini yapacaksın. Bizim aradığımız da zaten o.

Bir emekliye rastladım. 'Benim maaÅŸa 2 senedir zam vermiyor.' NeymiÅŸ, 1500 lirayı geçmeyecekmiÅŸ. Malum emekli aylığını 1500 liranın altında alan çok kiÅŸi var dedim aylarca, 1500 liraya çıkardılar ama ÅŸöyle bir kural getirmiÅŸler: Normal aylığı 1500 liraya çıkıncaya kadar zam verilmeyecek bunlara. 1500 lirayı aÅŸtıktan sonra zam alacakmışım. Nasıl bir düzen yaptı, nasıl etti bilmiyorum, ÅŸeytanın da aklına gelmez bu diyor. DoÄŸru ÅŸeytanın aklına gelmez ama bunların aklına gelir. Bunlar her türlü dalavereyi rahatlıkla çevirebilirler."

KılıçdaroÄŸlu, partisinin TBMM Grubu'nda yaptığı konuÅŸmada, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında ek ders ücreti karşılığında çalışan personelin bir yıllık sözleÅŸmeyle görev yapmaları nedeniyle iÅŸ güvencelerinin bulunmadığını, düÅŸüncelerini iÅŸten çıkarılma tehdidi nedeniyle açıklayamadıklarını savundu.

 

"EÄŸitim sistemi deneme tahtasına dönüÅŸtürüldü"

NiÄŸde ve NevÅŸehir baÅŸta olmak üzere çok sayıda ilde patates üretimi yapıldığını anımsatan KılıçdaroÄŸlu, Ekim-Kasım döneminde patates hasadının gerçekleÅŸtirildiÄŸini, sadece sözünü ettiÄŸi iki ilde çiftçinin, 400-500 bin ton patatesi 4 aydır depolarda tuttuÄŸunu söyledi.

Üreticinin, bu ürünlerini, borçlarını ödeyebilmek için satmak istediÄŸini anlatan KılıçdaroÄŸlu, "Çiftçinin kara gün dostu" Toprak Mahsulleri Ofisi ve "yönetiminin birden fazla maaÅŸ aldığını" öne sürdüÄŸü Tarım Kredi Kooperatiflerinin patates üreticilerinin sorunlarına eÄŸilmesini istedi. Kemal KılıçdaroÄŸlu, "EÄŸer patatesinizi bu hükümet almaz da onlar depolarda çürürse, kesinlikle sandığa gittiÄŸiniz zaman bu konuda siyasi dersi iktidara vermek zorundasınız. EÄŸer dersi verirseniz, bir daha bunlar benzerini yapmazlar." ifadelerini kullandı.

EÄŸitime iliÅŸkin pek çok sorunu dile getirdiÄŸini anımsatan KılıçdaroÄŸlu, "ÇocuÄŸunu okula gönderen, hangi partiden, hangi bölgeden olursa olsun, hiçbir anne ve baba eÄŸitim sisteminden memnun deÄŸil. EÄŸitim sistemini, bir deneme tahtasına dönüÅŸtüren, çocuklarımızı kobay olarak kullanan bu iktidara bütün anne ve babaların ders verme zamanı gelmiÅŸtir ve hatta geçiyor bile. Lütfen önümüzdeki seçimlerde sandık gelecek, bizim için deÄŸil, sadece ve sadece çocuklarınız için gelin, bu iktidara ders verin. Sizin çocuklarınız çok deÄŸerli." sözlerini sarf etti.

CHP lideri KılıçdaroÄŸlu, "yeterli öÄŸretmen ataması yapılmadığı" eleÅŸtirisini dile getirerek, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"EÄŸitimde tasarrufu olmaz. Bizim çocuklarımız gidiyor. Ä°yi eÄŸitilen bir çocuk, gerçekten de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne her alanda iyi katkılar yapar. EÄŸitim sınıf atlatıyor. EÄŸer bir ülkede eÄŸitim çok iyi olursa, katma deÄŸeri yüksek ürün üretme ÅŸansımız çok daha yüksek olur. Sanatta, kültürde, bilimde, her alanda ileriye doÄŸru gitmiÅŸ oluruz. O nedenle eÄŸitim için her türlü fedakarlığı nasıl anne babalar yapıyorsa, iktidarın da aynı fedakarlığı yapması lazım. Onlar baÅŸka yere yapacakları harcamayı, eÄŸitime yapsınlar. Kanal Ä°stanbul için inat edeceÄŸine, eÄŸitim için inat et. 'EÄŸitimi düzelteceÄŸim, birleÅŸtirilmiÅŸ sınıflar garabetini kaldıracağım, her evde her okulda internet altyapısı olacak.' de ve kaynağı buraya harca. Hepimiz de seni alkışlayalım. Sen kaynağı harcadın da biz karşı mı çıktık?"

Ülkedeki öÄŸretmen açığının, Milli EÄŸitim Bakanlığına göre 107 bin, Sayıştay raporuna göre ise 138 bin 393 olduÄŸunu belirten KılıçdaroÄŸlu, 6 milyon öÄŸrencinin EBA'yı etkin kullanamadığını söyledi. KılıçdaroÄŸlu, 2 milyon 658 bin öÄŸrenci EBA'ya eriÅŸemezken nasıl sınava alınacaklarını da sordu.

Hiçbir okulda kadrolu temizlik görevlisi bulunmadığını anlatan KılıçdaroÄŸlu, "Dışarda milyonlar iÅŸsiz, bütün okullara birer tane temizlik görevlisi kadrolu atayın çocuklarımız için, temizlik için. Bunu dahi yapmıyorlar." diye konuÅŸtu.

Türkiye'de, 21. yüzyılda hala birleÅŸtirilmiÅŸ sınıfların bulunduÄŸunu ifade eden KılıçdaroÄŸlu, 57 bin dersliÄŸe ihtiyaç olduÄŸunu ve öÄŸretmenler arasında kadrolu, ücretli ve sözleÅŸmeli garabetinin kaldırılması gerektiÄŸini savundu. KılıçdaroÄŸlu, "Biz kaldıracağız, ÖÄŸretmenler Meslek Kanunu'nu çıkaracağız. ÖÄŸretmeni toplumun en saygın konumuna taşıyacağız. Nasıl hakimler, savcılar için özel kanunlar varsa, öÄŸretmenlerimiz için de özel kanun olacak. Onları Devlet Memurları Kanunu'ndan çıkaracağız, toplumun en nitelikli sınıfına dönüÅŸtüreceÄŸiz. Kararlıyız. Çocuklarımız için yapıyoruz biz bunu. Türkiye için yapıyoruz." dedi.

 "SaÄŸlık Bakanı'nın sırtına yıkıyorlar"

Kemal KılıçdaroÄŸlu, SaÄŸlık Bakanı Fahrettin Koca'ya, "Çin'den bedava alındığı açıklanan 1 milyon doz Kovid-19 aşısının, Devlet Malzeme Ofisine (DMO) bir ÅŸirket üzerinden doz başına 12 dolardan olmak üzere 12 milyon dolara satıldığı" iddiasını geçen haftaki konuÅŸmasında sorduÄŸunu anımsattı.

Koca'nın, bir televizyon kanalında "aşılara iliÅŸkin anlaÅŸmanın doÄŸrudan DMO ve Sinovac arasında yapıldığını herhangi bir aracı olmadığını" söylediÄŸini aktaran KılıçdaroÄŸlu, aracı firmanın Keymen Ä°laç Sanayi ve Ticaret AÅž olduÄŸunu, bu konuda SaÄŸlık Bakanı Koca'ya doÄŸru bilgi verilmediÄŸini ve Koca'nın aldatıldığını savundu.

Bakan Koca'ya doÄŸru bilgiyi kendisinin verdiÄŸini söyleyen Kemal KılıçdaroÄŸlu, "DMO ile Sinovac'ın yaptığı anlaÅŸma benim elimde var Sayın Bakan. Arzu edersen senin bulamadığın o anlaÅŸmayı ben sana gönderebilirim. Ayrıca Sayın Bakan'ın unutmaması gereken bir ÅŸey var, rantın olduÄŸu yerde siyasi akbabalar vardır. Bir milyon doz aşıyı bedava alacaksın, götüreceksin DMO'ya 12 milyon dolara satacaksın. Ben bunu sorduÄŸum zaman da 'Yanılma var, ticari sırlar açıklandı?' Ne sırrı kardeÅŸim? Faturalar var, kesilmiÅŸ, gümrük beyannameleri var, orada açıkça yazıyor. Kovid-19 aşısının hangi formülle yapıldığını sormuyoruz ki." deÄŸerlendirmelerinde bulundu.

DMO'ya 12 milyon dolara fatura edildiÄŸini söylediÄŸi bu aşılara iliÅŸkin Sinovac'ın açıklamasını okuyan KılıçdaroÄŸlu, Çinli firmanın, DMO ile bir anlaÅŸma yapıldığından söz etmediÄŸini belirtti. KılıçdaroÄŸlu, "Demek ki Sayın Bakan yanıltıldı. Gerçek de ortaya çıktı, kabul ettiler. 1 milyon doz aşıyı 12 milyon dolara DMO'ya sattılar. 12 milyon dolar ne oldu? Keymen açıklama yaptı, 'Masraflarımızı karşılamak için biz bunu yaptık.' Yaptığın masraf 12 milyon dolar mı? Nereye gidecek bu para?" sözlerini sarf etti.

KılıçdaroÄŸlu, 12 milyon doların masraf karşılığı alınan bir tutar olmadığını, öte yandan Sinovac'ın, aracı olan Keymen'in, DMO'ya gerekli teminat mektubunu veremediÄŸini de açıkladığını söyledi. KılıçdaroÄŸlu, "Sayın Bakanın bunlardan haberi vardır herhalde. Bir ÅŸey daha DMO, Hazine ve Maliye Bakanı'na baÄŸlı. Cevap vermesi gereken Hazine ve Maliye Bakanı. SaÄŸlık Bakanı'nın sırtına yıkıyorlar. DMO sana baÄŸlı olsa sen zaten sözleÅŸmeyi göreceksin." dedi.

Kemal KılıçdaroÄŸlu, CHP iktidarı sırasında 1 milyon doz aşı bedava gelseydi Filistin'e göndereceklerini de bildirdi.

CHP Genel BaÅŸkanı KılıçdaroÄŸlu, "havuz medyasından bir gazetede" bu iddialarının asılsız olduÄŸuna iliÅŸkin bir yazının yer aldığını da ifade ederek, "Hangi asılsız iddia? Hepsi doÄŸru. Hepsinin belgesi var. Adam belgeyi dahi görmüyor. SaÄŸlık Bakanlığı hangi ticari sırrı açıkladı? 12 dolar. Bütün beyannamelerde, faturalarda var." diye konuÅŸtu.

"Türkiye ile Çin ve Türkiye ile Sinovac arasında uyuÅŸmazlık yarattığı" iddiasını da reddeden KılıçdaroÄŸlu, "Çin ile koskoca Uygur Türklerine yaptığı zulüm dolayısıyla aranız bozulmuyor da benim aşı dolayısıyla mı sizin aranız bozulacak? Havuz gazetesi, kendisine de seslenelim, merak ediyorsa gelsin bütün belgeleri ben vereyim, ona vermezler." ifadelerini kullandı.

"128 milyar doları Londra'da ki bir avuç tefeciye teslim ettiniz"

Kemal KılıçdaroÄŸlu, Merkez Bankasının 128 milyar dolarlık rezervine iliÅŸkin sorularını da anımsattı. Bunun küçük bir rakam olması halinde üzerinde durmayacağını belirten KılıçdaroÄŸlu, bu tutarla tüyü bitmemiÅŸ yetimin hakkının yendiÄŸini savundu.

Konuyu defalarca dile getirdiÄŸini söyleyen KılıçdaroÄŸlu, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın son açıklamasında buna yanıt verdiÄŸini kaydetti. KılıçdaroÄŸlu, "(Salgın bahanesiyle bizi zora sokacaklardı, zora sokulmasın diye 128 milyar doları kullandık. Bu sayede kuru ve faizi çok yükseklere taşıyarak toplumsal kargaÅŸa peÅŸinde olanların oyununu bozduk.) Gayet güzel. KargaÅŸayı önledin, güzel. Döviz düÅŸtü, güzel. Neler yaptın, gayet güzel. Hiç onları sormayalım hadi, tamamından vazgeçtim. 128 milyar doları kimlere sattın?" diye konuÅŸtu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) 2020 yılına iliÅŸkin Para ve Kur Politikası raporundan bazı bölümleri okuyan KılıçdaroÄŸlu, buna göre TCMB'nin döviz kurunu bir politika aracı olarak kullanmadığını ve nominal veya reel olarak bir kur hedefinin bulunmadığını anlattı.

KılıçdaroÄŸlu, merkez bankalarının ana görevinin fiyat istikrarı olduÄŸuna iÅŸaret ederek, Merkez Bankasının banka içindeki ilgili kurumdan yetki alarak döviz satabileceÄŸini hatırlattı. KılıçdaroÄŸlu, TCMB'nin 128 milyar doların satışı konusunda bir karar alıp almadığını sordu.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'a, tüyü bitmemiÅŸ yetim, çiftçi, emekli, esnaf adına bu konuda 5 soru yönelttiÄŸini belirten KılıçdaroÄŸlu, "Bu satış hangi yöntemle yapıldı? Çünkü Merkez Bankası, yaptığı bütün satışları, normalde 2002'den itibaren listeler halinde kamuoyuna duyuruyor. Kocaman bir liste halinde bunların her birisi. 128 milyar dolarla ilgili hiçbir duyuru yok. Bu satış hangi yöntemle yapıldı. Bu satış hangi tarihlerde yapıldı? Bunu da bilmiyoruz. Hangi kurdan ne kadar döviz satıldı? 128 milyar doları hangi kurdan sattın? Bu ticaretin alıcıları kimlerdir? Kime sattın? Bu satış iÅŸleminin altında kimlerin imzası var?" ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Kemal KılıçdaroÄŸlu, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ı tasfiye ettiÄŸini ileri sürerek, "Damadı tasfiye etti çünkü bütün suçu damadın üstüne yıktı. Böylece kendisi temize çıkıyor, damadı devre dışı bırakarak. Sen ve damadın, ikiniz beraber el ele verdiniz, Merkez Bankasının 128 milyar dolarını Londra'da ki bir avuç tefeciye teslim ettiniz. Sorumlu sensin." sözlerini sarf etti.

CHP lideri KılıçdaroÄŸlu, iktidara yakın bazı kiÅŸilerin bu konuda "Para kaybolmadı, el deÄŸiÅŸtirdi.' ÅŸeklindeki açıklamalarının medyaya yansıdığını aktararak, "SaÄŸ olsun eski Merkez Bankası BaÅŸkanı DurmuÅŸ Yılmaz ÅŸöyle diyor, (Hırsız çaldığında da el deÄŸiÅŸtiriyor. Burada el deÄŸiÅŸtirme, kime ve nasıl olmuÅŸ, önemli olan bunun ortaya çıkmasıdır.)" ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Bu konuda MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli'ye çaÄŸrıda bulunan KılıçdaroÄŸlu, "Sayın Bahçeli'ye de çaÄŸrı yapıyorum, destek veriyorsun '128 milyar doların nerelere gittiÄŸini araÅŸtırmayın.' diye. Milliyetçilik bu mu Allah aÅŸkına, vatanseverlik bu mu? 128 milyar doları kim aldı, kimlere verildi? Yabancılara verildi, yurt dışına çıksınlar diye. Cevabını da veriyorum. Çıksın desin ki 'Yabancılara vermedik.' Bana listeyi göstersin. Listeyi gösteremez." ifadelerini kullandı.

"Bir avuç tefeciye mi, 80 milyona mı hizmet edeceksin?"

KılıçdaroÄŸlu, partisinin TBMM Grubu'nda yaptığı konuÅŸmada, Merkez Bankasının 128 milyar dolarlık döviz rezervine yönelik açıklamalarda bulundu.

Bu 128 milyar dolar ile ne yapılabileceÄŸine yönelik bazı rakamlar veren KılıçdaroÄŸlu, "Bir avuç tefeciye mi, 80 milyona mı hizmet edeceksin?" diye sordu.

KılıçdaroÄŸlu, 128 milyar doların cari kurdan 932 milyar lira yaptığını anımsatarak, bu rakamla 1 milyon 300 bin esnafın 13 milyar liralık kredi borcunun tamamının silinebileceÄŸini, çiftçilerin bankacılık sektöründe takibe düÅŸen 5 milyar lira tutarındaki kredi borcunun tamamının kapatılabileceÄŸini, 4 milyon 35 bin mikro iÅŸletmenin takibe düÅŸen 16 milyar liralık kredi borcunun ödenebileceÄŸini, yoksulluk sınırının altında gelire sahip 1 milyon 600 bin hanenin Kasım 2020- Nisan 2021 döneminde doÄŸal gaz borçlarının ödenebileceÄŸini, 50 milyon vatandaÅŸa 2 doz Pfizer-BioNTech aşısı yapılabileceÄŸini, uzaktan eÄŸitimden yararlanamayan 4 milyon 800 bin öÄŸrenciye tablet verilebileceÄŸini, devletten 3 ay boyunca ayda biner lira destek alan 806 bin 871 esnafa, basit usulde defter tutan 432 bin 567 esnafa, 10 milyon iÅŸsize, 26 bin müzisyene her ay, bir yıl boyunca 3 bin lira verilebileceÄŸini anlattı.

Kemal KılıçdaroÄŸlu, "Yine bitmiyor, 467 milyar lira para artıyor. Onunla da yatırım yapardık. Aksaray demir yolunu Mersin'e kadar yapardık." dedi.

128 milyar doların öneminin bu olduÄŸuna iÅŸaret ederek, bu paranın esnafa, çiftçiye, emekliye, iÅŸsize gitmediÄŸini vurgulayan KılıçdaroÄŸlu, bu parayla ilgili karar alırken altında kimin imzasının olduÄŸunun cevabını bilmediklerini, ancak bunu soracaklarını kaydetti.

128 milyar doların kime gittiÄŸini gayet iyi bildiklerini dile getiren KılıçdaroÄŸlu, bunun, yurt dışına kaçmak isteyen yabancılara verilen para ve verilen rüÅŸvet olduÄŸunu savundu. KılıçdaroÄŸlu, bu paranın fakir, fukaranın, 83 milyonun alın teri olduÄŸunu belirtti.

"Gayrimillileri destekliyorsunuz, gayrimillilerin arkasından gidiyorsunuz"

KılıçdaroÄŸlu, "Tayyip'i Üzmeyen Ä°statistik Kurumu", TÜÄ°K'e göre, Türkiye'nin 2020'de yüzde 1,8 oranında büyüdüÄŸünü hatırlatarak, çiftçi, esnaf, hayvan üreticisi ve iÅŸsize, "Siz büyüdünüz mü? Ä°ÅŸsizlik azaldı mı?" diye sordu.

Esnafın, emeklinin, çiftçinin, herkesin periÅŸan, iÅŸsizliÄŸin diz boyu olduÄŸunu öne süren KılıçdaroÄŸlu, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

"O zaman kim büyüdü? Bunlar büyümediÄŸine göre birileri büyümüÅŸtür. Saray ve beslemelerinin tamamı büyüdü. Onlar o kadar lüks içinde yaşıyorlar ki bir maaÅŸ yetmiyor, 1,2,3, 4 maaÅŸ, yeri geldiÄŸinde her ay 5 ayrı yerden maaÅŸ alıyor. Keyifleri yerinde, iÅŸleri tıkırında. 5'li çete büyüdü, onlara her türlü imkan saÄŸlandı. Bankada dövizi olanların durumu da iyi, ortada hiçbir sorun yok. Merkez Bankasında 128 milyarı götürenler, zaten onlar bu iÅŸten çok iyi büyüdüler. Devlete dolarla, altınla borç verenlerin durumu da çok iyi. Bütün bunlar, 'yerliyiz ve milliyiz' ayaklarına yapılıyor. Sayın Bahçeli'ye sormak isterim. Bu tablonun neresi yerli, neresi milli? Bana çıksın bir cevap versin. Gayrimillileri destekliyorsunuz, gayrimillilerin arkasından gidiyorsunuz. Sadece 2020'de 1 milyon 272 vatandaşımız iÅŸinden olmuÅŸ. Türkiye 1,8 büyüyor ama finans sektöründeki büyüme yüzde 21. Malı götürenler bunlar. Döviz fiyatları düÅŸtü, akaryakıta, doÄŸal gaza zam geldi. Türkiye bir avuç tefeciye çalışır halde."

Dokunulmazlıklar

CHP Genel BaÅŸkanı KılıçdaroÄŸlu, bütün bunlar olurken, toplumun dikkatinin baÅŸka yere çekilmek istendiÄŸini ve "dokunulmazlığı getireceÄŸiz" denildiÄŸini söyledi.

KılıçdaroÄŸlu, anayasa hocası Prof. Dr. Kemal Gözler'in, kitabında, yasama dokunulmazlığının amacını, "Parlamento üyelerinin, iktidar tarafından tahrik edebilecek keyfi, zamansız ve esassız ceza kovuÅŸturmalarıyla, geçici bir süre için de olsa yasama çalışmalarından alıkonulmasını önlemektir." diye açıkladığına iÅŸaret etti.

Yasama dokunulmazlığı kaldırılırsa siyaset alanının daraltılmış olacağını belirten KılıçdaroÄŸlu, siyaset alanının daraltılması halinde demokrasiden vazgeçileceÄŸini ifade etti.

KılıçdaroÄŸlu, dokunulmazlıkların gerçek anlamda kaldırılabilmesi ya da dokunulmazlıklar konusunda saÄŸlıklı bir karar alabilmek için Türkiye'de yargı bağımsızlığının olması gerektiÄŸini vurguladı.

Yargı bağımsızlığının olmadığı bir yerde, bir ülkede dokunulmazlık dışında milletvekilinin hiçbir güvencesi olmadığını dile getiren KılıçdaroÄŸlu, ÅŸunları kaydetti:

"Milletvekilinin dokunulmazlığını elbette kaldırabilirsiniz zaten sayısal yeterliliÄŸiniz var, bizim oyumuza da ihtiyaç yok, tek başınıza kaldırabilirsiniz. Yargıya talimat verip, 'Ben dokunulmazlığını kaldırdım, derhal içeri at' diyebilirsiniz, diyorsunuz da. GereÄŸi de yapılıyor zaten. Dolayısıyla bu teminatın, bu güvencinin kalkmaması lazım. Demokrasiye inanıyoruz. Dokunulmazlık gerekiyor mu, 'evet' gerekiyor. Milletvekili her türlü ÅŸeyi söyleyebilmeli, eleÅŸtiriyi, saÄŸlıklı, tutarlı, verilere dayalı eleÅŸtiri yapmalı mı, yapmalı. Bu eleÅŸtiriden iktidar partisi rahatsız olur mu, olur. 'EleÅŸtiri yapıyorsunuz, ben senin dokunulmazlığını kaldıracağım, hapse de atacağım, bir daha da gıkın çıkmayacak...' Olmaz. Neden Türkiye'de yargı bağımsızlığı yok. Anayasa Mahkemesi kararını dahil, bir mahkeme uymuyorsa, tanımıyorsa ülkede yargı bağımsızlığından söz edilebilir mi? Hangi yargı bağımsızlığından söz ediyoruz. AÄ°HM kararını uygulamayan mahkemeler var. Anayasaya göre uymak zorundayız. Uymayan hakimler de terfi ettirilip, Yargıtay'a atanıyorlar, daha üst mahkemelere atanıyor. Bir partinin il, ilçe baÅŸkanı hakim olduÄŸu zaman veya bir partiden milletvekili adayı olup kazanamadığında, ödüllendirip 'Seni hakim yapıyoruz' denildiÄŸi zaman, orada yargı bağımsızlığından söz edilebilir mi?"

"Siyasi mühendislik aracı..."

Ä°ktidarın ve ErdoÄŸan'ın, zaman zaman kendisiyle ilgili tazminat davaları açtığını anımsatan KılıçdaroÄŸlu, "Parayı çok seviyor. Hakimlere de talimat veriyor, 'Åžu mahkemelere düÅŸürün' diyor. Tesadüf bazen o mahkemelere düÅŸmüyor. O zaman, o mahkemelerin hakimleri görevden alınıyor, baÅŸka bir yere atanıyor, yeni hakimler tayin ediliyor ve ben tazminata mahkum ediliyorum. Bu, Türkiye'de yargı bağımsızlığını gösterir mi?" sorusunu yöneltti.

KılıçdaroÄŸlu, milletvekili dokunulmazlığı kaldırılacaksa önce bağımsız ve tarafsız bir yargı olması gerektiÄŸini savunarak, "Hepimiz o yargıya güvenmeliyiz. O zaman kaldırın. Dokunulmazlıklar, siyaseti kendi arzularına göre dizayn etme alanı deÄŸildir. 6-7 yıl önce bir olay olmuÅŸ, insanlar ölmüÅŸ, aradan geçmiÅŸ 6-7 yıl. Åžimdi 'acaba Millet Ä°ttifakı'nı nasıl bozabiliriz' diye yola çıkıyorlar ve 'Fezlekeleri düzenleyelim, getirelim, CHP zor durumda kalsın....' CHP, adaleti, hakkı, hukuku her yerde, her ortamda savunur ve asla haksızlıklar karşısında da susmaz. Anayasa'daki dokunulmazlığın ruhuna uygun hareket ederiz." deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Anayasanın 83. maddesine göre, TBMM'deki siyasi parti gruplarınca yasama dokunulmazlığıyla ilgili görüÅŸme yapılamayacağına ve karar alınamayacağına dikkati çeken KılıçdaroÄŸlu, ÅŸöyle devam etti:

"Niçin; herkes vicdani kanaatine göre karar versin diye, yani grup kararı alınamaz. Her bir milletvekili dosyaya bakar, vicdani kanaatine göre, ona göre oturur, oyunu kullanır. Bu dokunulmazlıklar konusunda milletvekillerine saÄŸlanmış önemli bir güvencedir. Bu güvenceyi de almak istiyorlar. Bir milletvekilinin dokunulmazlığı bir kiÅŸinin iradesine terk edilemez. Bir kiÅŸi ortaya çıkıp, 'Senin dokunulmazlığını kaldıracağım ve bunun hesabını sana soracağım' diyemez. DediÄŸi andan itibaren milli iradeye ihanet etmiÅŸ demektir. Sen bir kiÅŸinin dokunulmazlığını kaldırmak istiyorsan dosya geldiÄŸinde bakarsın, incelersin, elini kaldırırsın veya kaldırmazsın. Ama talimatla el kaldırıp, el indiriyorsanız orada milli irade yok demektir. Hakarettir milli iradeye. Haksızlık karşısında susan dilsiz ÅŸeytansa, o ÅŸeytan asla olmayacağız. Demokrasiden, insan haklarından yanayız. Bir kiÅŸinin dokunulmazlığı kaldırıldı ne oldu, bütün partiler oy birliÄŸiyle dokunulmazlığı kaldırdı, kimse itiraz etmedi. Ama dokunulmazlıkları bir siyasi mühendislik aracı olarak, 'ben acaba bir ittifakı nasıl bölerim, nasıl parçalarım' diye yola çıkıp yapıyorsanız, asla doÄŸru deÄŸil. Ahlaki de deÄŸil."