İşte Erdoğanın açıklamalarının satır başları:
Japon firmalarının son 5 yılda ülkemize yaptıkları yatırım 1.6 milyar doları buldu. Biz her türlü desteği verdik her türlü desteği sağladık.
Temmuz ayında ülkemize gelen yaklaşık 3.5 milyar dolarlık uluslararası yatırım Türkiyenin iddialı duruşunu gösteriyor. En çok yatırım çeken ülkeler listesinde 4 basamak yükselerek 22. sıraya yükseldik. Ancak potansiyelimiz çok daha yüksek.
Japonyanın uluslararası yatırımlarının en az yüzde 1inin ülkemize gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu da yılda asgari 1 milyar dolarlık Japon yatırımı anlamına geliyor.
500 JAPON YATIRIMCI İLE BİR ARAYA GELDİK
500e yakın Japon yatırımcı ile bir araya gelme fırsatı bulduk. En büyük 5 firmanın Başkanları ve CEOlarıyla baş başa toplantı yaptım.
Bizim kapımız tüm uluslararası yatırımcılar özellikle de Japon dostlarımıza sonuna kadar açıktır. Gelin birlikte kazanalım. Gelin birlikte geleceğe yürüyelim diyoruz.
2002 yılında hatırlayın 230 milyar dolar olan GSYH 2014 yılındaki 800 milyar dolara kişi başına milli geliri de 10 bin 500 dolara yükseltmemiz herhalde sıradan bir olay değildir.
2014 ticaret hacmi 400 milyar dolar. İhracat 158 milyar dolar ithalat 248 miluar dolara düşmüş durumda. Artık ithala ve ihracat arasındaki açık daralmaya başladı. Küresel kriz sonrasında Türkiye ekonomisinin ortaya koyduğu performans ülkemizdeki yatırım ortamını daha da cazip hale getiriyor.
2023 için çok ciddi hedeflerimiz var. 500 milyar dolar ihracat yapan sayılı deniz ve hava limanlarına sahip ülke olmayı hedefledik. Bölünmüş yolların uzunluğunu 36 bin 500 kmye çıkardık. Yüksek Hızlı Tren uzunluğunu 1200 kmden 13 bin KMye çıkarmayı hedefliyoruz.
Dünyanın bir kısmı acı içinde yaşarken diğer kısmının refah içinde yaşaması mümkün değildir. Mazlumların taleplerini dünyaya ulaştırmaya çalışıyoruz.
2.5 MİLYON KARDEŞİMİZİ YEDİRİYORUZ, İÇİRİYORUZ, GİYDİRİYORUZ...
Sınırlarımızı açarak 2.2 milyon kardeşimizi savaştan kaçanları ülkemize kabul ettik. 300 bin Iraklı kardeşlerimizi kabul ettik. 2.5 milyon insan ülkemizde. Yediriyoruz, içiriyoruz, giydiriyoruz... 8 milyar dolar harcama yaptık. Türkiye böyle bir yükü üstlenmiş durumda. Bizim üstlendiğimiz bu yükü batı yeni fark etmeye başladı.
Suriye meselesi doğru bir şekilde ele alınmadıkça bir girdaba dönüşmeye mahkumdur. Mültecilerin Batı kapısına dayanmalarını tek sebebi ülkelerinin yaşanamaz hale gelmesidir.
Devlet terörü estiren bir kişinin arkasına dünyanın bazı ülkeleri buna destek olursa oradaki teröre destek vererek tarihin affedemeyeceği ülkeler haline gelirler. Suriyeye yapılan müdahale önce oraya müdahale edenleri zarara uğratır.
HİÇ BİRİNİN BİR DİĞERİNDEN FARKI YOK
Türkiye için PKK ve onun uzantıları olan PYD, YPGnin, DHKP-Cnin DAİŞin hiç bir farkı yoktur.
Benim teröristim iyi senin teröristin kötü anglayışı en az terörün kendisi kadar kötüdür. PKK ve örgütün güdümündekilerini parlatmak için adeta kırk takla atıyorlar. Aynı şekilde DHKP-Cnin saldırılarını sempati ile yaklaşanlar var. DEAŞın bombalarıyla ölenler insan da PKKnın bombalarıyla silahlarıyla ölenler insan değil mi? Türkiye tüm terör örgütlerine karşı samimi bir mücadele yürütürken olanlardan beni mesul tutanlar doğrudan terör örgütüyle aynı safta yer aldıklarını bilmedirler.
Türkiyenin önünü kesmek isteyenler şimdi de terör kartını ortaya koydu. Ama başaramayacaklardır. Yeni yatırımlar yapmaya yeni ekonomik değerler üretmeye devam edeceğiz. Bakın burada ilk etapta 650 vatandaşımız istihdam edilecek ve bu sayı 2000e çıkacak. Yan gelip yatarak, terör örgütüne yataklık yaparak işsize iş bulunmuyor. Yatırımcı niye bölgemize gelmiyor diye soruyor mu vatandaşlarımız? Termik santral yapıldı, bombalandı atıl hale geldi. Bunun hesabını kim soracak? Biz devlet olarak bunu takip edeceğiz ama bölge halkı da bunun hesabını sormalı ve onları yanlızlığa mahkum etmeli.
Ne yaparlarsa yapsınlar bizi 2023 hedeflerine ulaşmamızı engelleyemeyecekler. mazlumların ve mağdurların seslerini dünyaya duyurmaya devam edeceğiz. Çünkü biz Türkiyeyiz. Farkımız bu.
