Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Yaz dedi kalem.
Ne yazayım? dedim. Duraksadı.
Tamam dedim.
Aslında o kadar çok şey var ki yazılacak. İş sadece kaleme hükmetmekle kalsa iyi. Anında düşünceler arı kovanına dönüşüyor, vızır vızır.
Bahane buluyorsun yine. Yazmalısın. Biliyorum sancılı bir süreç yazmak. Çoğu zaman yorarsınız beni hiç durmadan sayfalar arasında gezinirken. Sonra da o yorgunluğumu hiçe sayar, yazdıklarımı karalamaya başlarsınız. Sesimi çıkarmam, içine sinmedi heralde, derim. Ama yine de söylüyorum: Yazmalısın dedi kalem.
Kalemin -senin- hakkını vermek istiyorum dedim.
O kadar kolay olmamalı bir şeyler yazmak. Lakin bu devirde her şey kolay oluyor değil mi? Bakın aklıma ne geldi? Artık yazarlık isminin önüne bedelli kelimesi koyalım. Bedelli Yazarlık . İki üç satır karalayıp sonra da ciltletip, parayı da bastırdık mı alın size Kitap , bana da diyin Yazar . Kendi içimizde bile asosyal olan bizler sosyal paylaşım sitelerinde sosyalleşirken! birde reklamımızı yaptık mı bizden entellektüeli, bilgilisini bulamazsınız.
Nice şair ve yazarların kemikleri sızlıyordur. Yaşamlarının bir çoğunu mücadeleyle geçirmiş, aç kalıp kalemi için mürekkep alan yazarlarımız. Yeni bir edebiyat akımı oluşturan, fikir patlamalarına imkan veren kalemleri vardı yayınevleri önünde bekleyen. Her bir yazarın kendine göre bir üstadı vardı kabul notu verip yayıncıya yollanan. Bu durumdakiler şanslı olanlar. Birde yaşadığı çağda kabul görmemiş, anlaşılmamış; öldükten hemen sonra ya da çağlar sonra farkedilen yazarlar...
Üzülüyorum sizlere. Sizlerde bu zaman diliminde yaşamalıydınız. Yok, vazgeçtim iyiki o zamanlar yaşamışsınız. Eski ile yeninin ayrımına varabiliyor hiç olmazsa insan.
Üzülüyorum bizlere. Hadi her şeyi tükettik de sıra edebiyata mı geldi? Yayıncıyla tokalaşmadan internet üzerinden meydana getirilen kitapla edebiyat camiasına Merhaba diyenler kusura bakmayın bu sefer selamınızı almayacağım.
Oldu mu? dedim.
Oldu, hiç olmazsa senin için dedi kalem.