Fatih haber,Haber fatih,Fatih YaÅŸam,Fatih aktuel ,Haber
Fatih Aktüel
03.07.2025
İstanbul /

ARTIK ŞAŞIRMAYALIM LÜTFEN
  ARTIK ŞAŞIRMAYALIM LÜTFEN

 

  Ä°nsan ve Satır Varsa

   DeÄŸerli okuyucu, daha önceleri “O sahabeler Bizi Åžaşırtıyor” baÅŸlıklı bir yazı kaleme almıştım. Ama zaman ilerledikçe ve karşımızda insan varsa ÅŸaşırmamayı da öÄŸreniyoruz; söz konusu insan, peygamber terbiyesinden geçmiÅŸ bir sahabe bile olsa, artık ÅŸaşırmıyoruz. Çünkü,“Bir yerde insan varsa, SORUN vardır; satır varsa, YORUM vardır.”diyor ve bu kuralı hayatımızda kendimize rehber ediniyoruz.

   Birileri, bu kuralı unutup, bazı sahabelerin hayatlarını örnek göstererek, İslâm’a ve inançlarımıza da dil uzatma cüretinde bulunabiliyorlar. İnsan denilen bu varlığın, her an deÄŸiÅŸebileceÄŸi; inanç ve düÅŸüncelerinin sabahtan akÅŸama, akÅŸamdan sabaha bir artı, bir eksiye dönüÅŸebileceÄŸi gerçeÄŸini görmüyorlar. Bizler bu gerçeÄŸi bildiÄŸimiz için ÅŸu ayeti okuyarak dua etmeyi, Rabbimize sığınmayı alışkanlık haline getirmiÅŸizdir.:

“Rabbenâ lâ tüzığ kulûbenâ ba’de iz hedeytenâ veheb lenâ min ledünke rahmeh. İnneke entel vehhâb.”

Rabbimiz! Bizi doÄŸru yola ulaÅŸtırdıktan sonra kalplerimizi eÄŸriltme! Bize katından merhamet ver! Åžüphesiz ki bolca veren yalnızca Sensin. (Âli-İmrân 3/8)

      O, Vahiy Kâtiplerinden Biriydi

   Onun gerçek adı, Abdullah bin Sa’d bin ebu Serh idi. Ne zaman Müslüman olduÄŸu kesin olarak bilinmemekle birlikte o, İlk vahiy kâtipleri arasında yer alıyordu. Babası, müÅŸriklerin önde gelenlerindendi. OÄŸul Abdullah ise Müslüman olduktan sonra, Medine’ye hicret etti. Ne yazık ki, bir müddet sonra irtidad edip tekrar Mekke müÅŸriklerinin arasına döndü, onların, İslâm ve Müslümanlar aleyhindeki çalışmalarını desteklemeye baÅŸladı.

   Gün geldi, devran döndü; Mekke, Müslümanlarca fethedildi. Allah Resul’ü (s.a.v.), herkesin serbest olduÄŸunu, evlerine dönebileceÄŸini söyledi ama bazı isimleri de kanı heder edilenler arasında saydı ve bunlar arasında Abdullah da vardı.

      O, Özürde ve Åžehadette Gecikmedi

     Hz. Osman, Abdullah b. Sa’d’ın sütkardeÅŸiydi. Abdullah, can korkusuyla ona sığındı, yapıp ettiklerinden çok piÅŸmanlık duyduÄŸunu söyledi ve ondan, kendisinin affedilmesi için Hz. Peygamber’e götürmesini rica etti. Birlikte çıktılar Allah Resulü’nün huzuruna. Hz. Peygamber (s.a.v)de, Osman’ın ricası üzerine, kısa bir tereddütten sonra Abdullah’ı affetti.

        Yetenekli Bir İnsandı

     Ama o, bu yeteneklerini yeterince yerli yerinde kullanamıyor ve Tevbe kapısına sığınıyordu.

   Hz. Ömer zamanında Amr b. Âs’la birlikte Mısır’ın fethine katıldı ve onun devrinde Saîd bölgesinde (Yukarı Mısır) valilik yaptı.

 Gün geldi, İfrîkıye’nin fethiyle görevlendirildi. Sübeytıla’da, Gregorios karşısında büyük bir zafer kazanarak Kartaca bölgesini fethetti, Kayrevan ÅŸehrinin kurulduÄŸu yere kadar ulaÅŸtı ve pek çok ganimet ele geçirdi. Abdullah b. Zübeyr, Abdullah b. Ömer ve Abdullah b. Amr’ın da büyük kahramanlıklar gösterdiÄŸi bu savaÅŸ “Abdullahlar Savaşı” (Harbü’l-Abâdile) adıyla meÅŸhur oldu.

  Ve yine gün geldi, o, Muâviye’nin Kıbrıs üzerine gönderdiÄŸi orduya yardımcı oldu. DiÄŸer taraftan, Bizans donanmasıyla Finike (Antalya) açıklarında kazandığı Zâtüssavârî adı verilen deniz savaşının komutanı da oydu.

  Ve bu Abdullah, Bizans İmparatoru II. Konstans’ın, Kuzey Afrika’daki İslâm hâkimiyetine son vermek üzere hazırladığı büyük bir donanmayı periÅŸan eden kumandan oldu. Bizans’ın o donanması, öyle bir donanmaydı ki, uzaktan gözlendiÄŸinde gemilerinin direkleri, âdeta bir orman görünümünü andırıyordu. Abdullah b. Sa‘d kumandasındaki İslâm ordusu, iÅŸte bu Bizans donanmasını tamamen imha etti ve komutan II. Konstans ise ancak yaralı olarak kurtulabildi.

   Bunca Zaferlere RaÄŸmen

    Onun bunca becerisine, kahramanlıklarına raÄŸmen Mısır halkı, Abdullah’ın Mısır’a vali olmasını tasvip etmediler ve bunu halifeye bildirdiler. Çünkü onun, vaktiyle irtidad etmiÅŸ olması, geçmiÅŸ hayatında siyah bir leke olarak görünüyordu.

  Ve Gün Geldi

 Koskoca bir ömür, Hicaz bölgesinde; Mekke ve Medine’de, Mısırda tükenip gitti. Takvimler,  656 yılını gösterirken Abdullah,  Askalân veya Remle denilen mekânda can emanetini Rabbine teslim etti. Vahiy kâtipliÄŸi yapan bu Abdullah, Hz. Peygamber’den sadece bir hadis rivayet etti. Hatasıyla, sevabıyla bu fani dünyadan baki âleme göç eyledi. Allah rahmetiyle kucaklasın onu, mekânı cennet olsun.



İsim Soyisim :
E-Mail :

Bu habere ilk yorumu siz yapın.