Fatih haber,Haber fatih,Fatih YaÅŸam,Fatih aktuel ,Haber
Fatih Aktüel
27.04.2024
Ä°stanbul /

KARMATİLERİN İNANÇ VE İBADETLERİ (2)
KARMATİLERİN İNANÇ VE İBADETLERİ (2)

            

          HULÃœL VE HALLAC
     DeÄŸerli okuyucu, bir önceki yazımızda “Bir Bilen” dostumla Karmatiler üzerine sohbet etmiÅŸtik. Bu yazımızda da kaldığımız yerden devam etmek istiyorum.
Dedi ki “Bir Bilen”:
 “Sevgili Dostum, Karmatilikte HULÃœL anlayışının da önemli bir yeri vardır. Malumunuzdur ki, bu inanca göre, Allah, gerek zatıyla gerek sıfatlarıyla bazı yarattıklarının suretinde tecelli edebilir.  Tıpkı bazı Hristiyan mezheplerinde, Cenabı Allahın Hz. Ä°saya hulül ettiÄŸi, yani Hz. Ä°sa suretine girdiÄŸinin kabul edilmesi gibi.”
   Ãœnlü mutasavvıf Bistami ve Hallacın da bu hulül fikrini savundukları görülür. Onların bu konudaki düşüncelerini oryantalist Nicholson şöyle ifade eder:
     “Hallac, dualist karakterli tanrı anlayışıyla tasavvufa damgasını vuran bir sufidir. Hallacın hulül inancına göre Allah, lahuti (ilâh) ve nasuti (insan) bir yapıya sahiptir. Hallacın anlayışına göre, önce Allah vardı. Allah zatına baktı ve kendini sevdi. Bu bakış ve sevgi zatının bütün sıfat ve isimleriyle Âdem ÅŸeklinde bir suret olarak ortaya çıktı. Bu suret, Allahın bütün sıfatlarına sahiptir. Hallac, Süryanilerden aldığı bu inancını şöyle dile getirmektedir:
Ruhun ruhuma karışmış, içkinin suya karıştığı gibi,
Sana bir şey dokunursa, bana dokunur, çünkü her durumda sen benim
O seven ben, o sevilen de benim. Bir bedene girmiÅŸ iki ruhuz biz.
Beni seyredersin ona baktıkça. Onu bende görüyorsun açıkça
    Bu mezhepte iblis ve ÅŸeytan çok masum ve dahi mazlum mahluklardır.. Ä°blis konusunda Ä°bn Arabinin de esin kaynağı olan Hallacın düşünceleri, ne yazık ki, bu gün sanattan ve felsefeden psikolojiye kadar birçok alana yayılmıştır.
          Bu baÄŸlamda Hallac İçin söylenenlerden ikisini hatırlayalım isterim. Çünkü bazı çevrelerce okunan biri Hallac.  El-Fihrist sahibi Ä°bnun-Nedim (ö. 385), Hallac için şöyle demektedir: “Hileci, hokkabaz, illüzyoncu bir adamdı. Sahip olduÄŸunu iddia ettiÄŸi bilgilerin tümünde sıfır idi.., Cahil olduÄŸu için cesurdu. Ä°lahlık iddia ederdi... Krallar yanında ÅŸii, halk nezdinde sufi geçinirdi...”
“EÅŸari ekolünün önemli temsilcisi olan Bakıllani (ö. 403) ise, Hallacı bazen tanrılık, bazen peygamberlik ilan eden hilekâr, hokkabaz bir adam olarak gösterir. Ona göre Hallaç, Firavnın sihirbazlarına benzer.
  Bakıllani ise, Hallacdan söz ederken, BaÄŸdadda hazırladığı ve adına Beytul-Azamet dediÄŸi bir evi bulunduÄŸunu ve illüzyon gösterilerine uygun biçimde özel hazırlanan bu evin, Halaca isnad edilen kerametlerin imal yeri olduÄŸunu söyler.”
            KARAMATÄ°LERÄ°N Ä°BADET ANLAYIÅžLARI
    Kahveci, çaylarımızın ikinci bardaklarını önümüze koyarken sordum “Bir Bilen”e. “Biraz da ibadet anlayışlarından söz eder misiniz?” dedim.
  “Eveet,” dedi, biraz düşündükten sonra devam etti: “Ä°badetler konusunda da ilginç düşünceleri vardır Karmatilerin.
Meselâ, Hac ibadeti mi dediniz? Mesnevide geçen bir anekdot ve devamı onların bu konudaki anlayışını çarpıcı bir ÅŸekilde vurgular:  Bayazid Bistami hacca gitmeye niyet eder ve yola koyulur. Bir ÅŸeyh ona der ki:: “Kâbe benim, Ben. Çevremde yedi kez dön ve memleketine git. Beyhude zahmet çekip Hicaza gitme. Kâbe kuruldu kurulalı Allah oraya bir kez bile girmedi. Oysa ki benim varlığım vücut bulalı Allah bu evden hiç çıkmadı.” Ä°ÅŸte böyledir gerçek hac ibadeti. Onlara göre bir de zahiri hac vardır ki, o da belli ritüelleri ifa ederek herkesin yaptığı hacdır…
     Namaz ve zekât mı dediniz? EÅŸitliÄŸin saÄŸlanması için zekât önemlidir. Yoksula, durumu düzelinceye kadar; borçluya, borcunu ödeyinceye dek infak etmek farzdır. Ä°lk ve önemli görev budur. Bunu yapmayanın namaz kılması boÅŸunadır. Namaz, oruç, hac gibi ibadetler bireyseldir ve kiÅŸinin kendi kararına baÄŸlıdır. Önemli olan, mülkiyet iliÅŸkisi, sosyal adalet, eÅŸitlik, hakça paylaşımdır.   
     Karmatiler bu amaçla zekât, fitre ve sadakaları ortak bir havuzda topluyorlardı. Kadın ve erkek herkes, ortak havuza bir dinar veriyordu; bu, giriÅŸ infakıydı.  Ayrıca ahd veya mithak adını verdikleri yedi dinarlık  yemin töreni infakı vardı. 12 dinarlık bir vergi daha vardı ki bu da tebliÄŸe muhatap kiÅŸinin bölge daisi (davetçi) ile tanışması sırasında alınırdı. Ve servetten alınan vergi, kırkta bir deÄŸil;  beÅŸte birdir.
   Karmatilikte namaz, güneÅŸin batışında ve doÄŸuÅŸunda iki rekat olarak eda edilen bir ibadettir.. Camiye de gerek yoktur. Bu düşünce ile Ä°ranlı bir zenginin yaptırdığı cami hariç, tüm camileri yıkmışlardır. Oruç ise yılda iki defa tutulur; o da Nevruz ve Mihrican günlerinde tutulur. Cinsel iliÅŸkiler sonrasında tüm vücudu yıkamaya gerek yoktur; normal bir abdest alırlar.”
 
        VELHASIL 
      Karmatiler hakkından bunları anlattı dostum.      “Zehri altın tas içinde sunarlarmış, bal da onun suç ortağı olurmuÅŸ,” deriz ya. Kurân ve hadisler alet edilerek çeÅŸitli fikirler ortaya atılmış tarihin çeÅŸitli dönemlerinde. Ne yazık ki, onlara inanan insanlar da, her zaman bulunmuÅŸ ve ve gelecekte de bulunacaktır.
   GeçmiÅŸte de böyle bir mezhep ve müntesipleri vardı. Bu mezhep mensuplarının yazdıkları ve yapıp ettikleri, o günden bu güne uzanıp geldi. Günümüzde de benzerlerini görmek mümkündür. Hatırlamak ve müteyakkız olalım istedik.. Selam ve dua ile hoşça kalınız..


 
Not: Bir Bilen geniş bilgi için aşağıdaki kaynakları da tavsiye etti:
a)     Sayın Ä°brahim Sarmışın 30 mart 2013 tarihli makalesi
b)    Ä°slâm Ansiklopedisi c. 24 T.D.V.
c)     YaÅŸar Nuri Öztürk Hallac-ı Mansur ve Eseri, 30-2. Yeni boyut, Ä°st/1996)
 

 

 

 

 

 

 

 



Ä°sim Soyisim :
E-Mail :

Bu yorum : 8 yıl önce yazıldı.
Yorum Sahibi : abuzer doker

 
teşekkürler hocam..