Sabri YALIN
Bursa İnegöl’de doğdu. Bursa Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilgiler böl. ve Anadolu Ün. Tarih böl. mezunu. İlk, Orta ve Yüksek öğretimde Öğretmen, Milli Eğitim Şube Müdürü, Ankara BŞ Belediyesi İtfaiye Müd, Çevre Düzenleme, İşletmeler, Basın Yayın Daire Başkanı, Başbakanlık SHÇEK Gn. Müd. Yard. ve Bursa İl Müdürü, İstanbul BŞ Belediyesi İtfaiye Daire Başk. olarak görev yaptı. Bursa BŞ Belediyesi Gn. Sekr Yard. iken emekli oldu. TİB (Tüm İtf. Bir.), BFSF (Balkan İtf. Spor Fed.) ve TAYEV (Türkiye Acil Yardım & Yangın Vakfı) gibi cemiyetlerde başkanlık yaptı. Yıllarca çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yazdı. Halen Gazetenizde haftalık köşe
yazıları yazmaktadır.
ÖZ GEÇMİŞİMİZ OSMANLICADA SAKLI
Bugün ne yazsam diye düşündüğüm zamanlar çok olmuştur. Ancak son üç hafta hariç.. Yani “Amerikayı kim keşfetti, Papanın Türkiye sevgisi gerçek mi?” ve bugünkü “Osmanlıca okullarda ders olarak okutulsun” yazılarım.. Her üç yazı da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından oluşturulan gündemlerle meydana geldi.. Her ne kadar bazı politikacılar ve toplumbilimciler “Bunlar da nereden çıktı” gibi çıkışlarla yapay gündem oluşturulmaya çalışıldığını söylüyorlarsa da sonuçta yeni gündem kendiliğinden oluşmaktadır... Gelelim bu haftaki konumuza..
OSMANLICA OKULLARDA DERS OLARAK OKUTULSUN MU
Osmanlı Türkçesinin, Anadolu İmam Hatip Liselerinde zorunlu, diğer okullarda ise seçmeli olması yönünde tavsiye kararı alınmış, buna olumlu ya da olumsuz tepkiler ard arda gelmişti. Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen 5. Din Şurasında yaptığı konuşmada yapılan eleştirilere yanıt veren Cumhurbaşkanı ERDOĞAN, “İsteseler de istemeseler de bu ülkede Osmanlıca öğrenilecek ve öğretilecek, Dünyada hangi millet vardır ki yazının merkezi bir şehirde arşivlerdeki milyonlarca belgeleri okuyamaz? diye sordu. Köklerimizle olan irtibatımızı koparmaya yönelik tüm gayretlere rağmen, tarihimizle aramızda köprü olan yazımız da Allaha şükür ayakta kalmış ve bugünlere ulaşabilmiştir. Bu sert çıkış, olumlu ve olumsuz tepkileri de beraberinde getirmiştir.
KARŞI ELEŞTİRİLER
CHP Grup Başkan vekili Engin ALTAY: Türkçe ve İngilizceyi öğretemeyenlerin Osmanlıcayı zorunlu ders olarak koyması tam bir aymazlık. Burada Selçuklu ve Osmanlı hayranlığı var. CHP Grup Başkanvekili Akif HAMZAÇEBİ “Kendi inancını herkese dayatmaya kalkan kişinin diktatör olduğunu söyleyerek, “Bir veli olarak sorumluluk hissediyor, tüm öğrenci velilerini Eğitim Şurasında alınacak kararlara karşı duyarlı olmaya davet ediyorum, “ dedi. Türk Tarih Kurumu eski başkanı ve MHP Grup Başkanvekili Yusuf HALAÇOĞLU: Bunu ancak cahil olanlar ister. Osmanlıcayı iyi bilen biri olarak bu konuyu en çok savunacak kişiyim, ama faydası yok, Dil Derneği Başkanı Sevgi ÖZEL, Osmanlıca, geçmişte halkın değil, seçkinlerin diliydi, halk, Osmanlıcayı ne konuşabiliyor ne de yazabiliyordu. dedi. Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “17 Aralık yolsuzluklarına karşı sürekli büyüyen kamuoyu baskısını unutturmak için gündem değiştirme çabası “ dedi.
OLUMLU BULANLAR
Marmara Ün. Tarih Prof. Ahmet ŞİMŞİRGİL, Bugün latin harfleri kullanıyoruz dile Latin olmuyoruz. Osmanlıca da Türkçedir. Osmanlıca kullandığımızda Osmanlı olmayız” dedi.. Ahi Evran Üniversitesi Prof. Mikail BAYRAM, Osmanlıca derslerin gündeme getirilmesinde biraz geç bile kalındı. Osmanlıca pratikte Türkçeden farklı bir dil değildir. İlber ORTAYLI: Bugün Türkiyede bir aydının Osmanlıcayı bilmesi lâzım. Atla deve değil. Osmanlıca öyle Fransızca ve Rusça gibi ayrı dil değil Arap harfleriyle yazılan anneannemizle dedemizin mektuplaşma dilidir. Attila İLHAN: Osmanlı Türkçesi; Türklerin asırlar boyunca geliştirdikleri özgün bir dildir. Arapça ve Farsçadan yararlanmış ama ikisi de olmamış. Yeni kuşaklar Osmanlıca anlayamazsa gelecekle geçmiş arasında köprü kuramazlar.. Orhan OSMANOĞLU (Abdülhamidin torunu), “Liselerde Osmanlıca dersi kararını olumlu olarak görüyorum. Osmanlıca, mezar taşlarını okuma meselesi değildir,”
DEĞERLENDİRME
Bana göre bu konu tam olarak ortaya konulamıyor. Halen kullandığımız yazı dili Türklerin daha önce kullandığı Uygur ya da Göktürk Alfabesi değil, Latin Alfabesidir. Osmanlıca, okunuşu tamamen Türkçe ama Latin alfabesiyle ifade edilen yazıdır. Osmanlı Devletinde asırlar boyunca kullanılmıştır. Bu nedenle Türk dünyasının 600 yıllık özgeçmişi bu yazı dilinde saklıdır.. Şimdi bunu reddetmek tüm geçmişimizle ilgili gerçekleri reddetmektir. Başbakanlık Devlet Arşivlerinde 95 milyon belge ve 400 bine yakın defter bulunuyor. Yurt dışında ve içinde çeşitli nedenlerle bekleyen on binlerce okunmayı bekleyen belgeler daha var. Bu belgelerin ancak yüzde 50si tasnif edilebilmiş. Bu sonuç, bir asırda Devletin ancak alabildiği mesafe.. Belgeler arasında dünya ve Türkiye tarihini yakından ilgilendiren binlerce metin var. Osmanlı, istesek de istemesek de bizim geçmişimizdir. Buna devlet ve millet olarak hepimiz sahip çıkmalıyız.
İyi haftalar..
şerif
Sabriciğim, yine günceli yakalamışsınız ve dahi gayet hoşça özetlemişsiniz. Kaleminize, zihninize sağlık. Bu işi ben de anlamış değilim; bunca kızıl kıyamet koparmanın anlamı nedir bilmiyorum. Geçen yıl karnem elime geçti; 21 ders okumuşuz sadece bir sınıfta. Siz de okudunuz aynı dersler; sağa da yazıyor sola da yazıyorsunuz. Ne kaybettik? Gençler her zıkkımı öğreniyorlar; Osmanlıcayı öğrenseler kıyamet mi kopar Allah aşkına?İlber Hoca'nın cümlesiyle nokta koymak istiyorum izninle: "Atla deve değil. Osmanlıca öyle Fransızca ve Rusça gibi ayrı dil değil Arap harfleriyle yazılan anneannemizle dedemizin mektuplaşma dilidir." Vesselam.
