Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber
Hüseyin Demir
7 Haziran 2015 seçimleri sonrası siyasi partiler, demokrasi ve uzlaşma sınavında sınıfta kaldı. Türkiyede siyasi uzlaşma kültürünün ne kadar zayıf olduğunu hep birlikte müşahade ettik. Muhalefetin ne koalisyon görüşmelerinde, nede seçim hükümetinin oluşumunda katkı sağlamaması, Cumhurbaşkanını, sayın Ahmet Davutoğluna seçim hükümeti kurma görevi vermek zorunda bıraktı. Böylece siyasi hayatımızda bir ilkin yaşandığı yeni bir sürece girdik.
MHPnin koalisyon ve erken seçim hükümetinin kurulmasıyla ilgili her teklife olumsuz karşılık vermesi, Merhum Alpaslan Türkeşin oğlu, Tuğrul Türkeşin, Başbakan Davutoğlunun ortak seçim hükümetinde bakanlık davetine, Bahçeliye rağmen evet demesi ve seçim hükümetinde görev alması, HDPden iki milletvekilinin ve BBP eski genel başkanı Yalçın Topçunun da katılımlarıyla ortak seçim hükümetinin kurulması bu süreci resmen başlatmış oldu.
1 Kasım, yeniden erken seçimin yapılacağı tarih olarak belirlendi.
7 Haziran seçimlerinin sonuçları istikrarsızlık getirmiştir. İstikrarsızlığın sebebi ise, Ak Partinin tek başına iktidar olamaması olarak görülmüştür.
Nitekim 1 Kasım seçimleri, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğanın deyimiyle, ya istikrar getirecek, ya da istikrarsızlık.
Burada AK partiye büyük sorumluluk düşmektedir. 7Haziran seçimleri öncesi, dişli bir muhalefetin olmaması teşkilatı “nasıl olsa yine kazanırız” anlayışına sevketmiş, bu da teşkilatlarda rehavet ve zafiyete sebeb olmuştur.Ayrıca teşkilatlardan Ankaraya muhitlerinin fotoğrafı yerine resimlerinin gönderilmesi bazı gerçeklerin görülmemesine neden olmuştu. İşte şimdi bu eksiklikleri görüp süratle düzeltme zamanı.
Üzerinde önemle durulması gereken konu, mevcut aday kadrosu ve seçici kuruldur. Hangi bölgede, kimler daha çok oy alabilecekse onlar aday gösterilmeli, aday kadrosu bu anlayışla tepeden tırnağa yenilenmeli, seçiciler kurulu da yeniden gözden geçirilmelidir.
Bir başka önemli husus da “üç dönemkuralı”na takılmış partinin başarılı, birikimli ve tanınmış değerlerinin vitrine çıkarılması meselesidir.
Diğer taraftan, güneydoğuda ve doğuda, bölgeden kariyer sahibi hanımların adaylığına öncelik tanınmalı. Doğuda PKKya karşı mücadele içinde olan, Ak partiye oy vermek isteyenlerin devleti yanında hissetmeleri, devleti yanlarında görmeleri temin edilmeli ve en önemlisi sandık emniyetinin sağlanması ciddi önem arz etmektedir.
Doğuda devlet,müslüman Kürtlerin yanında olmayı başarmak zorundadır. Köy ve mezralardaki sandıkların merkeze taşınması da zorunluluktur.
Ekonomik istikrar için, yeniden demokratik reformlarla, insanlarımızın bağımsız bir ülkenin özgür vatandaşları olarak şerefle yaşamaları için…
Cumhuriyet tarihi boyunca gördükleri ırgat muamelesi yüzünden unuttukları asil insanlık ve medeniyet değerlerinin lezzetini tekrar tatmaları için…
Vesayetçi kafaların, sokak hareketleriyle halkı kışkırtanların, dış ve besleme iç millet düşmanların, kitaplısı, kitapsızı, Kürtçüsü, komünisti, teröristi, beslemesi…daha ne varsa bilumum haşarata karşı istikrarlı, yeniden milli iktidarı kurmak için…
Ya Allah Bismillah diyerek aşkla, şevkle ve Çanakkale ruhuyla 1 kasım da sandık başına.
Selam ve dua ile.
01.09.2015