Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber

Fatih Aktüel

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
Bu yazı 2742 kez okundu.
Yazının Tarihi :   07 Haziran 2016 - 14:37:47

MİLLETİN YENİ ANAYASADAN BEKLEDİĞİ

Büyüt
Küçült
MİLLETİN YENİ ANAYASADAN

Hüseyin Demir

 


 


 


Hüseyin Demir


Türkiyede “laikliğin” uygulanmaya başladığı günden bu yana otoriter ve militan“laiklik” anlayışı hâkim olmuşve “laiklik” bu minval üzere uygulanmış, müslümanca yaşamak isteyenler gayri insani bir şekilde itilmiş,  ötekileştirilmiş, müslümanca yaşama özgürlükleri ellerinden alınmış, cezalandırılmışlardır.


“Laikliğin”, sözde özgürlük, “din ile devlet” işlerinin birbirine karıştırılmama anlayışı olduğu söylensede,% 99u  müslüman olan halkın yaşadığı bu ülkede “din” ile “dünya” arasında aşılması zor tehlikeli mayınlar döşenmiş, “laikliğin” yeni bir “din” olarak algılanmasına sebep olunmuş, ekonomik, siyasal ve kültürel hayat kutsal değerlerimizden bütünüyle arındırlmak istenerek, “dünya”“din”den, “din” “dünya”dan koparılmak için her çareye başvurulmuş, iki dünya arasındaki iletişim ve etkileşim kanalları dinamitlenmek istenmiştir.


Bilen bilir. İslam “tevhid” dinidir. Aksi “şirk”tir, İslama göre. Yani “İslamın “Dünya görüşü”ne göre, dünya ile ilgili bir düşünce ve eylemin mutlaka dinle ilgili bir boyutu vardır. Bugünkü Hıristiyanlıkta olduğu gibi din ile dünyayı birbirinden ayırmak, İslam anlayışında iki dünyayı birden ateşe vermek, iki dünyayı birden yerle bir etmektir.


Nitekim “Batı”,“İslam Dünyası”na silahla “laiklik” ihraç etmeye çalışmak suretiyle, “İslam Dünyası”nı kan denizine çevirmiştir.


Türkiyede ise laikler, müslümanları, müslümanlar ise laikleri anlamak istemiyor. İki kesim de birbirine sağır, dilsiz ve kör. Müslümanların yokluğunu duyduğu, özlemini çektiği “laiklik” değil,“demokrasi”dir.


Bugün Türkiye, dinle bağlarını koparan “laikliğin” çorak topraklarından ziyade, dinle hiç kavgası olmayan “demokrasi”nin verimli topraklarına yatırım yapmalıdır.


Türkiye zengin tarihi geçmişinden yola çıkarak, savaşsız bir Türkiyenin, demokratik bir geleceğin kaynaklarının, İslamda olduğunu kendi milletine anlatmak zorundadır. Türkiye toprakları insanımızın bilgelik kaynaklarını oluşturan bereketli topraklardır.


Yirmi birinci yüzyılda, milletin ortak paydası, “din ve dünya”yı birbirinden koparan, dini insanımızın afyonu olarak gören bir “laiklik” olamaz. Bu milletin yeni ortak paydası, “senin dinin sana benim dinim bana” diyen, din ile dünyayı birbirinden koparmadan, uyum ve denge içinde tutan, “paylaşımcı demokrasi”dir.


“Demokrasi”, “laiklik” gibi dinin yerini alan yeni bir “dünya dini” değildir. Demokrasi temel hak ve özgürleri savunan, ona önem veren bir  yönetim şeklidir.


 Özetle: Türkiyenin “Sivil Anayasa” yapımı sürecinde her kes ve her kesim için en geniş biçimde din ve düşünce hürriyetinin sağlanması, 1937 de Anayasaya kelime olarak dercedilen Laikliğin tanımının yapılması, bu ülkenin medeniyet dinamikleri ve kültürel değerleri ekseninde bir anayasa yapılması beklenmektedir. Yoksa bu millet, sürgününün bitmeyeceğine inanmaktadır.


Selam ve dua ile.


29-05-2016

E-Posta ile Yolla
Sayfayı Yazdır
Sosyal Paylaşım
Google
Blogger
Tumbir
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
Bu habere ilk yorumu siz yapın.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR



Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Fatih Aktüel | https://www.fatihaktuel.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2023 - 2024