İsmail Kaya (Šarić)
İslam Kelime Kökeni
Arapça slm kökünden gelen islām إسلام 1. (özellikle Tanrıya) teslim olma, boyun eğme, Arapça sözcük Arapça aslama teslim oldu, barıştı fiilinin ifˁāl vezni (IV) mastarıdır.
Din Kelime Kökeni
Arapça dīn دين [dyn] inanç ve ibadet kuralları sistemi
Ali Bulaç: ÂLİ İMRÂN-19 Hiç şüphesiz din, Allah katında İslamdır. Kitap verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık ve hakka başkaldırma (bağy) yüzünden ayrılığa düştüler. Kim Allahın ayetlerini inkâr ederse, (bilsin ki) gerçekten Allah, hesabı pek çabuk görendir.
Ali Bulaç: MÂİDE-3 Ölü eti, kan, domuz eti, Allahtan başkası adına kesilen, boğulmuş, vurulmuş, yüksek bir yerden düşmüş, boynuzlanmış yırtıcı hayvan tarafından yenmiş, (henüz canlıyken yetişip) kestikleriniz hariç,- dikili taşlar üzerine boğazlanan (hayvanlar) ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar fısktır (günahla yoldan sapmadır.) Bugün inkâra sapanlar, sizin dininizden (dininizi yıkmaktan) umut kesmişlerdir. Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslamı seçip beğendim. Kim şiddetli bir açlıkta kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa -günaha eğilim göstermeksizin- (bu haram saydıklarımızdan yetecek kadar yiyebilir.) Çünkü Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
Yukarıda bahsi geçen tanımlamalardan ve meallerden yola çıkarak; “Hiç şüphesiz hayat biçimi, Allah katında barıştır.” Veya “Bugün size hayat biçiminizin nasıl olacağını kemale erdirdim, üzerinizde ki nimetimi tamamladım ve size hayat nizamı olarak barışı seçip beğendim” Desek sanırım yanlış olmaz. Demek ki yüce yaradan bizim için tüm kainattaki mahlukatla barış içinde yaşamamızı istiyor. Bu hitap sadece Müslümanlar için değil tüm insanlar için geçerli. Hal böyle iken yeryüzünün pek çok yerinde savaşlar hüküm sürüyor. Peki ama Neden? Bunun en küçük çaptaki nedeni bireylerin enaniyetinden (bencilliklerinden) kaynaklanıyor olmasıdır. Enaniyeti tavan yapan bireyler sadece kendilerini düşündüklerinden, karşısındaki insanlara zarar vermektedirler. Örneğin televizyonda yayınlanan 3. Sayfa haberlerinin birinde baba, eşini cezalandırmak için 2 çocuğunu öldürebiliyor. Ya da eşine ve çocuklarına şiddet uygulayabiliyor, ya da hayvanlara zarar verebiliyor. Ya da incir çekirdeğini doldurmayacak bahanelerle insanlar birbirlerini öldürebiliyor ya da yaralayabiliyor. Barışı bozan en büyük etken ise küresel sermayenin bencilce olan çıkarlarıdır. Dünyayı gerçekte hükümetler değil küresel sermaye yönetmektedir. Silah satmak için terör örgütleri kurmak, yönetmek, uyuşturucu ticareti yapmak, kendinden zayıf ülkeleri bölüp, yönetmek için hep savaş çıkartırlar. Şehirleri tarumar edip, sözde barış zamanlarında ise şehirlerin imarı için yine bu küresel sermaye devreye girer. Zayıf bırakılan ülkelerin yeraltı ve yeryüzü zenginliklerini sömürürler. Küresel Sermaye bir yandan da medeni ihtiyaçlarımız olan ürünleri de kolaylıkla satabilmek için reklam yolu ile tüketicilerin kalplerine yapay korkular salmaktadırlar. Örnek vermek gerekirse, %99,9 hijyen sağlayan sıvı sabun ya da çamaşır suyu reklamları, aracınızın başına ya da evinize malınıza zarar gelmesin istiyorsanız diye sigorta yaptırmalısınız, aracınıza kar lastiği takmazsanız güvende olamazsınız ve bu bunlar gibi daha niceleri. Bugüne kadar bildiğimiz normal sabun ve su bizi hasta etmedi, lastiklere zincir takarak da emniyetimizi sağlayabiliriz. Bu ve bunun gibi korkular toplumda paranoyaya sebep olup, tüketim çılgınlığına sebep olmaktadır.
Yeryüzünde pek çok insan kendisine sanki ölüm hiç gelmeyecekmiş gibi bencilce yaşamaktadır. Böylece elindekini paylaşmamaktadır. Bu sevgisizlikten kaynaklanmaktadır. Sevgisini başkalarıyla paylaşamayan insan başkasını sevemez, ancak sadece kendini sever, malı yığdıkça yığmayı tercih eder, Allaha olan inancı zayıflar. Bunun tersi ise vermeyi, paylaşmayı seven kişi ise hem karşısında ki insanları sever hem Allahı sever, kendisine ve başkalarına da saygısı olur. Paylaşmayı bilen insan barışı tesis edebilir, cimrilik edip, paylaşmayan değil. Şiddet içerikli dizi ve filmlerin olumsuz etkileri, zenginlerin ahlaksız yaşantılarını konu alan dizilerin olumsuz etkileri, 3. sayfa haberlerinin olumsuz etkileri ve bencil sermaye sahipleri toplumsal barışı bozmaktadırlar. Asıl iyiliğin paylaşmak olduğunu Kuran bize söylüyor.
Selam ve dua ile…
İsmail Kaya – Şaariç
15.01.2018
