Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber

Fatih Aktüel

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
Bu yazı 4730 kez okundu.
Yazının Tarihi :   16 Kasım 2017 - 16:19:03

HAYATIN TADINI ÇIKAR

Büyüt
Küçült
HAYATIN TADINI

İsmail Kaya (Šarić)

Akıl ve Mantık nasıl çalışır? Akıl mevcut kuralları algılar, öğrenir ve bunlar doğrultusunda bir mantık yürütür. Eğer mevcut kurallar ve yasalar olmasa mantık yürütmenin de bir dayanağı olmazdı. Yüce yaradan bu kâinatı yaratırken, her işi sebep sonuç ilişkisinde belli kanunlara bağlamış ve düzene koymuştur. Bu kanunları değiştirmenin bir imkânı yoktur. Fetih Suresi 23. Ayet: “Allahın öteden beri işleyip duran kanunu (budur). Allahın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.”


Kanun ve düzen de insanların imtihanını bu nokta da belirlemiş oluyor. Bu kanun ve düzen olmasaydı imtihandan da söz edilemezdi. Hayvanlar aleminin düzenini fıtri yaşam tarzları belirlerken, insanlarda ise bu kanun ve yasalar belirlemektedir. İnsanların hayat düzeni için iki tür kanun dan bahsetmek mümkündür. Birincisi yaradılış fıtratı gereği gelen düzen ve intizam, ikincisi ise kanun koyucu tarafından belirlenen, seçilen peygamberle ve kutsal kitaplar ile belirlenen hayat nizamı olan şeriat veya anayasalardır.


İster beğenelim, isterse beğenmeyelim her toplumun bir şeriata anayasaya ihtiyacı vardır. Eğer bu kurallar olmazsa toplumun düzeni bozulur, anarşi ve kargaşaya sebep olur. Bu sebeple her birey toplumun huzuru ve güvenliği için bu kanunlara uymak zorundadır.


Yaradılış gereği gelen düzen ve intizama örnek vermek gerekirse bir annenin bebeğini kollaması, sevmesi, bakması yetiştirmesi vb. Bizi burada ilgilendiren asıl konu yaratıcının kanunlarını nasıl doğru anlayabileceğimizdir. Akıl bu kanunları görerek, işiterek deneyimleyerek öğrenip, yorumlarını yaparak mantık yürütür ve ona göre davranış biçimlerini sergiler.


Bu kanunları doğru anlayamayan akıl, yanlış mantık yürütüp, “Dostum dünya ya bir daha mı geleceğiz? Ye, iç, eylen hayatın tadını çıkar” diyebilir. İlk bakışta bu önerme doğru gözükebilir, ancak böyle bir yaşam felsefesini hayata geçirirsek şunu göreceğiz; gününü gün edecek, geçici mutluklarla yetinemeyecek, yeni mutluluklar arayacak, hayatına renk katmak ve yeni adrenalin hazları yaşamak için arayışlara girecek ve hiçbir zaman gerçek mutluluğa ulaşamayacaktır. Belki de psikolojik sorunlara duçar olacak. Demek ki “hayatın tadı böyle çıkmazmış”. Yarattığı mahlukatı en iyi tanıyan yüce Allah insanı bu konuda da yalnız bırakmıyor “hayatın tadını çıkarmanın” yolunu bizlere Enam 32. Ayet; “Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki ahiret yurdu Allaha karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?”


Burada konun daha iyi anlaşılması için daha önce ki yazımdan alıntı yapacak olursak; “Yukarıda yer alan ayeti kerime de ahiret kavramını pek çoğumuz hep lafzı anlamında ele alarak dünya hayatından sonra gelen cennet hayatı olarak ya da ölüm sonrası hayat olarak algıladık. Ahiret kavramı manası sonda olan, sonraya ertelenen manalarına gelmektedir. Buradan hareketle birde bu ayete mana yönünden bakmaya gayret edersek sanırım sonuç biraz daha farklı olacaktır. Öncelikle ayetin birinci bölümü olan “Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir” kısmını ele alırsak; insanoğlu genel itibari ile yeme, giyinme, barınma, eylenme ve bu gibi ihtiyaçlarını karşılamak ve bencilce kendi çıkarları üzere hayatını idame ettirme eğiliminde yaşamaktadırlar. Oysa ki burada ertelenen salih amellerdir, elindekini paylaşmaktır. Bu ayet bize elindekini paylaşmayı ertelemekten vazgeçmemizi, istemekle birlikte, iyiliklerin ertelenmediği bir hayat nizamının, hayat yurdunun bir ahiret yurdu olacağını beyan etmektedir.”  Bakara 177. Ayet bu konuda son noktayı koyuyor. 2/177- yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allaha, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler (in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır.


Bencil bir hayat yaşamaktansa bencillikten kurtulmuş, paylaşmayı severek ve salih amellerle yaşanılan bir hayat bizi gerçek mutluluğa kavuşturacaktır. Gerçekten hayatın tadının bu şekilde çıkacağına inanıyorum. Ancak bu şekilde “hayatın tadı çıkar”. Hayat paylaştıkça güzeldir.


Selam ve Dua ile…


 


İsmail Kaya – Şaariç


16.11.2017


 


 

E-Posta ile Yolla
Sayfayı Yazdır
Sosyal Paylaşım
Google
Blogger
Tumbir
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
İsmail Kaya - Şaariç
 
Estagfurullah Erdinç Hocam, Biz fakir bir kul'uz, teveccühünüz. Yorum ve destekleriniz için çok teşekkür ederim. Allah razı olsun. Selam ve dua ile...
erdinç
 
Bencil bir hayat yaşamaktansa bencillikten kurtulmuş, paylaşmayı severek ve salih amellerle yaşanılan bir hayat bizi gerçek mutluluğa kavuşturacaktır. harikasınız ine hocam
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR



Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Fatih Aktüel | https://www.fatihaktuel.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2023 - 2024