İsmail Kaya (Šarić)
Demokrasilerde çare tükenmezmiş, bakalım gerçekten öyle mi?
İlk bakışta çok olumlu bir cümle gibi gözüküyor, bütün sorunların çözümü demokrasilerde varmış gibi. Ancak bu düşüncenin gerçek olabilmesi için de demokrasinin gerçekten de doğru ve adil bir şekilde uygulanması gerekir. Günümüzde demokrasi anlayışı ütopyadan ileri gidememiştir. Günümüz dünyasında gerçek bir demokrasi uygulayan ülke göremiyorum. Temennim odur ki bunun ütopyadan çıkıp uygulanabilir bir hayat nizamı haline gelmesidir.
Şahsım adına bugün demokrasi diye önümüze konan şeyin insanları uyutmaktan ve avutmaktan başka bir işe yaramadığı kanaatindeyim. Durum öyle bir hal almış ki halklar demokrasi yalanı ile sömürülmektedir. Her gelen iktidar işi ehline vermesi gerekirken, kendi yandaşlarına vermekte ve zenginlerini üretmektedirler. Bunu yaparken de “demokrasilerde çare tükenmez” demekle hem halklarını uyutmakta hem de sömürmektedirler. Deyim burada “minareyi çalan kılıfına uydurur” deyimine dönmektedir. İktidar sahipleri fakirle paylaşmaktan imtina etmektedirler. İktidar sahiplerinin bu tutumu zengin ve fakir arasında ki gelir düzeyinde ki uçurumun daha da artmasına sebep olmaktadır. İktidar sahipleri ellerinde ki nimetleri fakirler ile daha fazla paylaşmalı ki huzur ve güven hakim olsun. Aksi takdirde zenginden hakkını alamayan fakirin sermaye düşmanlığı artar, olumsuz sosyal olaylar (hırsızlık, terör vs.) artar. Toplumsal barışı sağlamanın yolu adil paylaşımdan geçer.
İktidar sahipleri saltanatlarını sürdürmek için firavunların büyücülerinin yaptığı illüzyonlar gibi, çeşitli medya ve yayın organlarını kullanarak illüzyonlar ve algı yönetimlerine başvurmaktadırlar. Dikkat ediniz, savaşları iktidar sahipleri çıkarır, fakirler bu savaşlarda ölür, onlar ise saltanatlarına devam ederler. Sünnetullah gereği her iktidarın bir sonu vardır. İktidarlar dürüstlük ve adaletten ayrıldıklarında er yada geç kendi sonları gelecektir.
Selam ve dua ile vesselam.
İsmail Kaya
14.10.2016