Fatih haber,Haber fatih,Fatih Yaşam,Fatih aktuel ,Haber

Fatih Aktüel

Video Galeri
Foto Galeri
Web Mobil
Bu yazı 3756 kez okundu.
Yazının Tarihi :   24 Kasım 2016 - 01:42:41

ATEİST

Büyüt
Küçült

İsmail Kaya (Šarić)


Çevremize, yakın coğrafyamıza bir baktığımızda etrafımızın savaşlarla dolu olduğunu görüyoruz. Bu savaşı çıkaranlar kimler? Neden savaşıyoruz? Ya da neden savaşıyorlar? Neyi paylaşamıyorlar?


Bu savaşları ilan edenler hep zenginler, ölenler ise hep fakirler. Madem savaşı zenginler çıkartıyor, zenginler niye ölmüyor da hep fakirler ölüyor. Ticaret hayatında da durum aynı durum aynı, bura da zenginler sefa sürüp, fakirler onların hizmetini görmek için eziliyor, sömürülüyorlar. Fakirin suçu ne?
Sakın birisi bana zenginin parası var, fakirin ise Allahı var demesin. Bunu söylerseniz bende size derim ki ben böyle bir Allah kavramı nı kabul etmiyorum der, kendimi ateizmin kolları arasında bulurum. Bu yaklaşım insanı Ateist yapar. Allahın adaleti bu mu diye düşünürüm. O zaman hakikat nedir? Bunu düşünelim, ona göre somut bir cevap bulmaya çalışalım.
Ateist ve materyalist düşünceye ve yine genel görüşe göre insanlalar yaptıkları her eylemin faili olduğu yanılgısı içerisindedirler. Zannederler ki kalemi ben tuttum, yazıyı ben yazdım, suyu ben içtim, şu cismi ben tutup kaldırdım vb. gibi. Ancak bende derim ki madem sende böyle bir irade vardı ise bu kabiliyetler senden alınırsa bu fiilleri nasıl gerçekleştirirsin? Benliğinden gelen hiçbir gücün yok sen den bu fiilleri işleyen var, tıpkı Güneşin ve Ayın hareketleri gibi bunları da işleyen bir fail var. Ayetleri okuyalım.
Bakara 258 -      Allah, kendisine hükümdarlık verdi diye, Rabbi hakkında İbrahimle tartışanı görmedin mi? Hani İbrahim, ona: Benim Rabbim odur ki, hem diriltir, hem öldürür. dediği zaman: Ben de diriltir ve öldürürüm. demişti. İbrahim: Allah güneşi doğudan getiriyor, haydi sen onu batıdan getir! deyince o inkâr eden herif şaşırıp kaldı. Öyle ya, Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.
 
Enam : 96 -       Karanlığı yarıp tanyerini ağartan Odur. Geceyi, dinlenmek için; Güneşi, Ayı (vakitlerinizi) hesaplamak için yaratmıştır. İşte bu, her şeye galip gelen ve her şeyi bilen Allahın takdiridir.
Araf :54 -           Şüphesiz Rabbiniz Allah, gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra Arş üzerine hükümran oldu. O, geceyi durmadan onu kovalayan gündüze bürüyüp örter; güneş, ay ve yıldızlar emrine âmâdedir. İyi biliniz ki yaratma ve emir Onundur. Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir.
Yunus :5 -           O Allahdır ki, senelerin sayısını ve hesabını bilesiniz diye güneşi bir ışık, ayı da bir nur yaptı. Ve aya menziller tayin etti. Allah bunu hak olarak yarattı. O, bilecek olan bir kavim için âyetlerini ayrıntılı olarak açıklar.
Rad :2 -               Allah Odur ki, gökleri direksiz yükseltti, onu görüyorsunuz, sonra arş üzerine istiva etti, güneşi ve ayı emrine boyun eğdirdi. Her biri belli bir vakte kadar akar gider. Bütün işleri O yönetiyor. Âyetleri O açıklıyor ki, Rabbinizin huzuruna çıkacağınızı iyi bilesiniz.
Nahl :12 -            Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize O verdi. Bütün yıldızlar da Onun emrine boyun eğmişlerdir. Şüphesiz ki bunda aklını kullanan bir toplum için ibretler vardır.
Fatır :13 -            O, geceyi gündüze sokuyor, gündüzü de geceye sokuyor. Güneşi ve ayı emrine âmâde kılmıştır. Her biri mukadder bir gayeye akıp gidiyor. İşte bu gördüklerinizi yapan Allah sizin Rabbinizdir. Mülk (hükümranlık) Onundur. Ondan başka taptıklarınız ise, bir çekirdek zarını bile idare edemezler.
Ayetlerde de görüldüğü üzere tüm fiillerin faili yüce Allahtır. Bütün sıfatlar ona mahsustur, (Hayat, İlim, İşitme, Görme, İrade, Kudret, Kelam), ben diye bir şey yoktur, o halde Ondan başka mevcut yoktur. Hakikatte tüm mahlukat Onun birer tecellisidir. Tecellilerinin bir Cemal yönü, birde Celal yönü vardır. Bu sebeple savaş çıkartanlar, mazlumları ezenler onun Celal yönü iken, diğer taraf ise Onun Cemal yönüdür. Bu Allahın adaletsiz olduğunu göstermez, Onun yaptığı her işte bir hayr vardır. Yaradan elbette yarattığı kulun gerçek ihtiyaçlarını en iyi bilendir, o yüzden her kuluna ihtiyacı ne ise onu yaşatır ta ki Onu gereği gibi bilip tanıyabilsin. Sosyolojik olarak ezen taraf olmak her zaman avantajlı bir durum değildir, ezilen tarafta bulunmakta dezavantajlı bir durum değildir. Bu konu uzamasın diye daha fazla açmayacağım. Bizler Onun birer tecellisi olan aciz kullar olarak, kesrette (çoklukta) tabii ki toplum nizamının olabilmesi için şeriate (toplum hayatını idame ettirilmesi için gerekli kanunlar) uyacağız. Örnek vermek gerekirse işverenler fakirin hakkını sömürürse, fakir de sendika kurma hakkını kullanıp hakkını arayacak. Ya da bir hırsızdan mahkemeler önünde davacı olarak hakkımızı arayacağız.

Şüphesiz Allah hepimize bir sürü nimet vermiş, bu nimetlerin şükrünü eda etmek zorundayız, yaradılanı yaradan dan ötürü sevemezsek paylaşamayız. Hayat paylaşınca güzel.


E-Posta ile Yolla
Sayfayı Yazdır
Sosyal Paylaşım
Google
Blogger
Tumbir
İsim Soyisim :
E-Mail :
UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
Uyarı
Güvenlik kodu :
Bu habere ilk yorumu siz yapın.
YAZARA AİT DİĞER YAZILAR



Foother
SOSYAL MEDYA
Facebook Twitter RSS Sitemap
"Fatih Aktüel | https://www.fatihaktuel.com/"   Tum Hakları Saklıdır. © 2023 - 2024